İsviçre’de yer alan Saint Moritz, Avrupa’nın hatta Dünyanın en eski (1864) en ünlü ve de en şık kayak merkezlerinden bir tanesi. Fondüsüyle meşhur ‘’Engadine’’ vadisinde yer alan, Milano, Zürih ve Münih’e araba ile üç saatlik mesafede bulunan St. Moritz yılın 322 günü güneş alması ile ünlü şampanya havasında artistik bir kasabadır. Termal kaplıcaları, sarayı, donmuş göl üzerinde oynanan polosu ve kriketi, kırmızı toplarla karda oynanan golfü, buz hokeyi, kumarhanesi ve özel jetlerin inip kalkmasına imkan sağlayan Samedan havalimanı sayesinde dünya jetset inin de çekim merkezi olmuş.
Dünyanın en güneşli kayak merkezi olmasına rağmen, yükseklik ve dağların konumu sayesinde, kar yüksekliğini ve kalitesini tüm sezon boyunca koruyabiliyor olması da en güzel yanıdır.
St. Moritz; kırmızı toplar ile karda oynanan golf, buz hokeyi, buzda polo ve kriket, kızak, buz pateni, White Turf At Yarışları, erkeklere özel cresta-run, adrenalin istenler için sky diving (Viviane Wegrath, Via Grevas 11) gibi farklı atraksiyonlarıyla sadece kayak ve snowboardculara hitab etmekle kısıtlı kalmadığını herkesi eğlendirebildiğini ispatlıyor. En görülmeye değer etkinlik şüphesiz White Turf! Her sene şubat ayının üç pazar gününü, donmuş göl üzerinde yapılan bu at yarışlarını izlemeye gelen büyük bir kalabalık oluyor. Aynı zamanda her sene düzenlenen ‘gourmet festival’i için dünyanın en iyi şefleri kasabaya geliyor. Özel batonlarla yapılan ve son yıllarda moda olan Nordic walking (yürüyüş) için Crystal Events’le ya da Hotel Europa ile iletişim kurabilirsiniz. Müze sevenler için de: Ünlü filozof ve düşünür Nietzsche’nin 1881 ile 1888 yılları arasında St Moritz’de yedi yazını geçirdiği ev, müzeye dönüştürülmüş. Ecce Homo, Böyle Buyurdu Zerdüşt gibi eserlerini burada kaleme almış. Müze, saat 15:00’de açılıyor.
Chanel, Hermès, Cartier, Bulgari, Gucci, Bulgari, Chopard, Pucci, Louis Vuitton, E.Zegna, Ralph Lauren, Cavalli, Versace gibi lüks alışveriş markalarının bulunduğu Via Serlas ve Via Maistra caddesi üzerinde yerlere kadar uzanan kürkler ve göz alıcı mücevherler ile mağazalar girip çıkan şık kadınlar, safkan cins köpekleri ile sokaklarda dolaşan şık giyimli beyler, akşamüstü kayak sonrası (apreski) sıcak şarap ve votkaların etkisi ile neşelenen gençler, at arabaları ile köyü dolaşan Rus işadamları, gece kulüplerinde su gibi akan şampanyalar… St. Moritz’de hepsiniş görmek mümkün.
Gelelim en önemli konuya: YEME – İÇME
Bu sevimli ve aynı zamanda şık kasabada KAHVALTI etmek isteyenler Bistro
Hatecke’yi (Via Maistra 16) deneyebilir.
PİSTLERDE ÖĞLE YEMEĞİ MEKANLARI
Kayak arası molaların keyfi ayrıdır tabiki…
Corviglia füniküleri yolu üzerinde yer alan La Marmite, kayak pistlerine hakim muhteşem manzarası ile gurme bir öğle yemeği için ideal bir seçim. Yine Coroviglia’da yer alan popüler mekanlar: Mathis Food Affairs, El Paradiso, Randolins, Alpina Hütte, Corviglia, Piz Nair Bergrestaurant, Corviglia, Trutz, Corviglia, Lej da la Pêsch, Corviglia, Signal Stübli, Corviglia, Ski Hut Alpina da kayak arasında keyif yapılacak müthiş yerler. Salastrains, Via Salastrains 12, Chasellas, Via Chasellas 1, Fuorcla Surlej, Fuorcla, Alpetta, Corvatsch, Hahnensee, Bad de Corviglia bölgesi dışındaki seçenekler.
Benimle beraber 18 kişiden oluşan grubumun en çok sevdiği öğle yemeği mekanları Mathis Food Affairs ve El Paradiso oldu. Mathis Food Affairs’ın trüflü çorbası, trüflü makarnası, çeşit çeşit peynirleri ve ilginç tatlıları gerçekten çok başarılıydı.
El Paradiso’nun müthiş manzaralı hoş ortamında süper yemekler yedik. Her biri birbirinden harikaydı. Bu popüler restoranın şefi de Atilla isminde bir Türk.
Kendi elleriyle tüm yemeklerimizi hazırladı. Dana carpaccio ve bresaola bugüne kadar yediklerim arasında en iyisiydi. Hele bir dana eti ve piliç çevirme vardı ki ekibimiz içinde yer alan Kaşıbeyaz restoranlarının sahibi Suat Kaşıbeyaz’ın bile gönlünü fethetti. Ravioli de inanılmaz başarılıydı. Tatlılar içinde milföylü kremalı ve krem karamel favorilerimdi. Hatta şöyle söyleyebilirim ki; hayatımda yediğim en iyi krem karameldi.
Kayak sonrası yorgunluk atmak isteyen, yemek önce aperitif yapmak isteyenler için bazı APRES SKI MEKANLARI: Şehrin tam merkezinde yer alan Hauser, The Roo Bar, Bobby’s Pub, Stübli, Mulibar, Piano Bar, The Cresta, Cava, Sunny Bar, The Kulm Hotel’deki Sunny Bar
Kasabanın merkezinde yer alan Hanselmann, tarihi bir atmosfere sahip olan şık bir ÇAY EVİ, bademli pastası muhakkak denenmeli. Via Maistra 8
AKŞAM YEMEĞİ MEKANLARI:
Leblebiyi Çorum’dan, Katmer’i Antep’ten, pastırmayı Kayseri’den fondüyü de İsviçre Alplerinde yiyeceksin! St Morits’e gidip de Fondue yemeden olmaz elbetteki. Nedir bu yemeğin hikayesi? İsviçreliler bundan yüzyıllar önce yaz sonunda ve sonbaharda, kış boyunca erzak olarak tüketmek için ekmek ve peynir üretip depolarmış. Tabi zamanla bu ekmekler bayatlayıp sertleşir, peynirler de taşlaşırmış. Derken İsviçrelilerin aklına çokça içtikleri şarabı bu sertleşmiş peynirle karıştırıp ısıtmak gelmiş. Elde edilen lezzetli ve kalın sosa bayat ekmekleri de bandırdıklarında ekmekler yumuşayıp yenebilir hale hatta çok lezzetli bir hale gelmiş. Bunun üzerine aileler ocağın önüne dizilip, ateşin üzerindeki kara tencerede kaynayan bu sosa bandıra bandıra yeni keşfettikleri bu yemeği yemeye başlamışlar. Böylece bizim kadınbudu köfte misali fondue de bir İsviçre geleneği haline gelmiş.
St. Moritz’in merkezinde yer alan Restaurant Engadina, iyi fondue yiyebileceğiniz adreslerden bir tanesi. nostaljik atmosfere sahip bir aile işletmesi. (2 Plazza della Scoula). Fondünün en başarılı yapıldığı restoran Hofkeller de muhakkak denenmeli. (Hotel Schweizerhof, Via dal Bagn 54). Chesa Marchetta da aynı şekilde rahat ve samimi bir fondü restoranı. (7514 Sils-Maria)
St. Moritz’in merkezinde Houser Hotel’in içinde bulunan Hauser’in enteresan özelliği; Piöda adı verilen sıcak mermer üzerinde envai çeşit hayvan etlerinden seçtiklerinizi bir nevi kendin pişir kendin ye usulünde masanızda pişirip yiyebilmeniz. At, timsah, bizon, kangruya kadar seçenekler mevcut. (Via Traunter Plazzas 7)
Dünyaca ünlü Nobu ve dünyanın en iyi 50 şefi arasında yer alan Enrico Perflinger’in yaratıcı Akdeniz lezzetleri sunduğu Restaurant Le Relais St Moritz’in en lüks oteli Badrutt’s Palace’ın içinde yer alıyor. Via Serlas 27.
Michelin yıldızlı bir restoran olan Jöhris Talvo (aynı zamanda bölgenin en iyi şeflerinden biri) yaratıcı deniz mahsülleri sunuyor. Sıcak Istakoz Slatası müthiş ve farklı bir lezzet. Bu restoran St. Moritz’e 2 km. uzaklıkta Champfer köyünde yer alıyor. Via Gunels 15.
Kulm Hotel içinde yer alan İtalyan Chesa al Parc ve Fransız La Rôtisserie des Chevaliers ve restoranları St. Moritz’in en şık restoranları arasında yer alıyor. Via Veglia 18 & Via Maistra 44
Badrutt’s Palace Hotel’in işletmelerinden birisi olan Pizzeria Chesa Veglia, tarihi binada kömür odununda harika pizzalar yiyebileceğiniz bir yer. Ozellikle Dama Bianca adlı pizzayı ve kremalı mantar çorbasını yemenizi öneririm. Tatlıları ise ayrı bir dünya…(Via Veglia 2)
Geleneksel Alp mutfağından lezzetleri merak edenler için Chesa Salis romantik bir atmosefere de sahip. (Bever) Hem rahat ve samimi hem de geleneksel lezzetleriyle çok popüler bir restoran olan Veltlinerkeller da denenecekler arasına girmeli. (Via dal Bagn 11) Kuzey İtalyan ve İsviçre lezzetleri sunan Restaurant Salastrains, (Hotel Salastrains, Corviglia), keyifli ve rahat bir atmosferde rustik lezzetler sunan The Wynegg’s, teleferik istasyonunun hemen yanında yer alan dünya mutfağı ağırlıklı menüye sahip olan, rahat ve samimi bir mekan olan La Baracca (Via San Gian, Signalbahn) ev yapımı muhteşem pizzalar sunan La Botte (Via dal Bagn 15), 17.yy’dan kalma tarihi bir binada gurme Fransız İsviçre lezzetleri sunan Chadofo Grill in Chesa Veglia da hoş ve ilginç birer deneyim olabilir (Via Veglia 1).
Barakayı andıran bir ortama sahip olan La Baracca en çok eğlendiğimiz yerlerden birisi oldu. Yemeklerini yiyen insanlar masaların üzerinde çılgınca dans etmeye başlıyor, siz de atmosferin etkisine kapılarak coşuyorsunuz. Mekanda Tarkan’dan ‘Sevdanın Son Vuruşu’ nu da çaldırdık.
Göl kenarında yer alan yaratıcı Kaliforniya lezzetleri sunan Jorimann’s Refugium oldukça şık bir restoran (Via Dimlej 1). St Moritz’in dışında Celerina ve Pontresina arasında yer alan herkesin manzarasına bayıldığı, muhteşem bir gün batımı izleyebildiğiniz Muottas Muragl çağdaş bir mutfak ve hafif lezzetler sunuyor. Yine şehir dışında gurme bir restoran olan Bumanns Chesa Pirani (La Punt) da farklı bir lezzet yolculuğu arayanlara önerilir.
BARLAR:
En popüler ve sıcak mekanlardan biri de Pavarotti Winebar idi. Mekanın sahibi de Pavaritti’ye benziyor. Kendisinden aldığım bilgiye göre mayıs ayında Doors Grup işbirliğiyle İstanbul’da da bu mekanı açacakmış. Bu bilgiyi verdiği ilk kişiyim, bunu da eklemek isterim. Mekanda bolca Ajda Pekkan şarkısı çaldı, kendisinin 25 senelik arkadaşı olduğunu söyledi. Umarım St Moritz’deki kadar keyifli bir mekan olur.
Dünyanın en büyük viski stokuna sahip olan Devil’s Palaca 2500 farklı altenatif
sunuyor. Menüsünde 1878 yılına ait Macallan ve 1805 yılına ait Johnny Walker Blue
Label gibi markalar bulunuyor.
Roo Bar, Via Traunter Plazzas 7
Roo Bar kayak sonrası soluklanmak ve bir şeyler içmek için ideal bir adres.
Glattfelder, via Maistra 3
Glattfelder’de şampanya ve havyar ile keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
The Renaissance Bar, via Serlas 27
Bellinis’leri ile ünlü olan The Renaissance Bar, Badrutt Palace Hotel’in içinde hizmet veriyor.
Piano Bar, Hotel Schweizerhof , Via dal Bagn 54
Devil’s Place Viski Bar, Waldhaus am See Hotel, Via Dim Lej 6
Sunny Bar, Kulm Hotel, Via Veglia 18
The Ivory Ball Lounge Bar, Kempinski Grand Hotel des Bains, Via Mezdi 27
Albana Bar, Hotel Albana , Via Maistra 6
California Bar, Plazza dal Mulin 2
Carlton Bar, Via Johannes Badrutt 11
Cava Bar, Hotel Steffani , Via Traunter Plazzas 6
Muli Bar ve Stübli Bar, Hotel Schweizerhof, Via dal Bagn 54
Casino St. Moritz, Kempinski Grand Hôtel des Bains, Via Mezdi 27
KULÜPLER:
Badrutt’s Palace’da yer alan King’s Club, St. Moritz’in gece hayatının en şık ve gözde adresi. via Serlas 27
Diamond via Maistra 33
St. Moritz’in hareketli gece hayatında önemli bir adres. Dj’ler en hareketli house parçalarını birbiri ardına sıralarken herkes dans ediyor.
En gözde klüplerden bir tanesi de Dracula Club, Via Maistra 54
Vivai Club, Via Traunter Plazzas 6
Sunny Bar & Club, Kulm Hotel – Via Veglia 18
OTELLER:
Badrutt’s Palace
Kulm Hotel
Hauser Hotel
Kempinsky Hotel
İsviçre demek çikolata demek..
Günün her saatinde her türlü ruh haline iyi gelen konuya komşuya eşe dosta eli boş gitmekten kurtaran en pratik çözümdür çikolata! Mutluluk kaynağı olan bu nimet, tropik kakao ağacının tohumlarıyla yapıldığından bizim topraklarımıza girmesi bayağı uzun sürmüş. İtalyan bir gezgin ilk olarak İzmir’den girişini gerçekleştirmiş (1639) sonra Osmanlı’ya yayılmış. Tam manasıyla bir keyif yiyeceği, sevmeyeni olabileceğini sanmıyorum. İstanbul’daki en meşhur çikolata da kuşkusuz o koskoca bütün bütün ve bolca konan fındıklarıyla Beyoğlu Çikolatasıdır (Zambo). Durumu şöyle özetlemek gerekirse Antep’in baklavası varsa İsviçre’nin de çikolatası var bu dünyada:) Dünya’da ilk sütlü çikolata İsviçre’de üretilmiştir. Bu üretimi yapan fabrika Nestle’dir. Benim için Lindt’ten ötesi hikaye olsa da şehir merkezindeki ünlü çikolatacı Laderach da oldukça başarılıydı.
