Yeşilköy’de Aya Stefanos Kilisesi’nin bahçesine bakan Kalemkar Sokak’ta tam tamına 26 senedir hem Yeşilköy’lülerin hem de dışarıdan gelenlerin müdavimi oldukları harika bir balık restoranıdır Ogün.
Belkide Ogün sayesinde bu sokak tamamen bir balık restoranı oldu ve trafiğe kapatıldı. Herkesin hastası olduğu mezeleri, balıkları, dekoru, tabloları, Atatürk fotoğaflarıyla dolu köşesi, sımsıcak atmosferi sizi bu restoranın bağımlısı yapmaya yetiyor.
Ogün restaurant 1988 senesinde Ogün Nergizyan tarafından açıldı. Günümüzde restoranı oğlu Garo Nergizyan işletiyor. Garo Bey’in aile köklerine de biraz değinmek istiyorum çünkü çok ilginç bir hikayesi var. Garo Bey’in anne tarafından dedesi bir İtalyanmış. Bir gemide aşçılık yapıyormuş. Gemi İstanbul’da arıza yapınca o da İstanbul’da yeleşerek Beyoğlu’nda Degüstasyon adlı restoranı açmış. İtalyan ve Yunanlı kanına sahip olan Garo Nergizyan küçükken daha ocağa boyu yeni yeni ererken makarna sosları yaparmış.
Restoranda bulabileceğiniz mezelerin büyük çoğunluğu deniz ürünlerinden oluşuyor. Lakerda, çiroz, füme palamut, balık yumurtası, tuzda sardalya gibi mezeler bizzat Garo Nergizyan tarafından hazırlanıyor. Mevsim balıkları İstanbul balık hali haricinde Sarıyer’den Kumbağ limanına kadar tüm limanlardan alınıyor.
Kışın 100 kişi yazın ise sokakta sarmaşıklar ve defne ağaçları altında 150 kişiye hizmet edebilen mekanın en büyük özelliklerinden birisi müşterilerinin bir çoğunun birbirlerini tanıyor ve selamlaşıyor olması. Kendinizi bu sıcacık ortamda evinizde gibi hissediyorsunuz. Yer bulamayıp da yemeğini kasada oturup yiyen müşteri bile mevcut burada. Gidip de müdavimi olmamak mümkün değil. Ailecek veya dostlarla gidip özellikle müziksiz olmasının verdiği avantajla sırf sohbet üzerine kurulu ve güzel yemek yenen bir mekan. Tam bir aile meyhanesi burası. Farklı ve cazip yanı da bu olsa gerek.
Gelen misafirler genelde hep aynı yüzler olduğundan burada tanışıp ahbaplık kuran nice insan ve nice aile var. Hatta pusette bebekkenden beri buraya gelip şimdilerde nişan yemeklerini bile Ogün’de yapan bir müşteri profili var. Darısı yeni nesillere…
İçeri girdiğinizde duvarlarda asılı olan Atatürk ve birçok ünlü simanın resimleri dikkat çekiyor. Ogün Bey’den öğendiğim kadarıyla duvarları süsleyen tabloların needeyse yüzde kırkı da müşterilerden hediye olarak gelmiş. Mekanın müdavimleri ‘’Biz bu tabloları size çok yakıştırdık’’ diyerek getirirlermiş. Mekanın ne kadar kendine özgü bir yer olduğunu buradan anlamak mümkün.
Mezeleri çok lezzetli özellikle pilaki, fava, lakerda, midye dolma, füme palamut, balık salatası, çiroz ve topik denenmeye değer. Ahtapot ve karides salatalarında da bayağı başarılı olduklarını söylemeliyim.
Balık köftesi, midye tava, kalamar, kalamar dolma, karides güveç, tereyağlı karides, ahtapot ızgara, ciğer, paçanga ve muska böreği ara sıcaklar olarak en beğenilen lezzetler.
Tatlılar ise burada genelde ikram olarak veriliyor. Çay ve kahve de öyle… Bu kadar da gönlü zengin bir meyhanedir Ogün. Çünkü müessesenin müşterisiyle arasında herşeyden önce dostluk var. Tatlı mönüsünde; sufle, kalburabastı, incir, portakal, ayva ve kabak tatlısı, fırın helva mevcut. İyi balığın üzerine daha bir lezzetli oluyorlar. En favori olan tatlıysa ‘’Portakal Tatlısı’’ onu mutlaka deneyin. Bugüne kadar Ogün’ü keşfetmemiş olanlara bir kere denemelerini tavsiye ederim. Gitmiş olanlar zaten oraya çapalarını çoktan atmışlardır.
Her mekanda özellikle dikkat ettiğim bir husus olan ‘’Sporcu Dostu Yemekler’’ kriterimi yüzde yüz sağlayan bir restoran Ogün. Balığın vucudumuzdaki deriyi çekip yapıştırma, hızlı kilo verme ve vücudu toparlamada çok önemli bir besin olduğunu fakat tabiki ızgara şeklinde tüketmekte fayda olduğunu eklemek isterim.
Karşılama- *****
Servis- *****
Menü- *****
Dekor- *****
Ambiyans- *****
Fiyat- *****
Hijyen- *****
Sporcu dostluğu- *****