Godiva 90 senelik bir Belçika çikolatası. Özel formülü, kullanılan malzemenin tazeliği ve doğallığı, yetenekli çikolata uzmanları tarafından yapılması sayesinde Belçika kraliyet sarayının da resmi tedarikçisi olmuş. Godiva’nın sırrı da burada.
Godiva’yla tanıştıktan sonra ona karşı koyabilecek insan var mıdır acaba? O meşhur çikolataya batırılmış çilekleriyle dünyanın her şehrinde en lüks semtlerde illaki burun buruna gelirsiniz. İstanbul’da da en sevdiğim, huzur bulduğum kafe ilan ettim Nişantaşı Godiva’yı. Neden mi? İçerisi rengarenk ama bir o kadar da soft ve duru, çok güzel tasarlanmış bir çikolata butiği!
Girer girmez gözünüz dönüyor, normal! Sakın panik yapmayın… Geçin bir oturun, güzel bir kahve söyleyin etrafı izleyin, sonra gerisi nasılsa çok sağlam gelecek. Elinizi mönüye attığınızda ilk şimşek çakacak, diğer masalara gelip giden türlü türlü çikolatalı meyveyi, fondüyü, bisküviyi, lokumu izlerken ikinci şimşek çakacak ve muhtemelen ondan sonra masanıza sağnak çikolata yağmuru bastıracak! Herşeyi mi güzel olur bir yerin? Oluyormuş işte.
Dışarıda Nişantaşı’nın havasını soluyarak oturmak başka keyif, içeride kitaplığın orda oturmak ayrı keyif. Kitapları alıp okuyabiliyorsunuz. İç mimariden modaya, yemek tariflerinden çikolata yapımına kadar ilgi çeken bazı kitaplara göz gezdimeyi ihmal edemedim doğrusu… Kitapların arasında da çikolatanın yapıldığı ilk kalıplar duruyor. Tek başına gittiğinizde bile sıkılmayacağınız, hakikaten tam anlamıyla keyif yapabileceğiniz yerlerden biri Godiva Cafe.
Abdi İpekçi Caddesi’nin en güzel yerinde, ambiyansına, atmosferine ve dekorasyonuna bayıldığım bu cafenin servisi de bir o kadar başarılı. Güleryüzlü, hızlı ve kibar bir servis anlayışı tüm mekana hakim. Bu; bir mekanı insana sevdirme konusunda çok önemli bir husustur. Mönüsü harika, içine alan cinsten. İçeride yabancı çok, satış elemanları güzel bir ingilizceyle çok kibarca ağırlıyorlar, bir yanda gençler genel ağırlıkla çikolataya batırılmış çilek ve fondü yiyorlar. Dışarıda oturanlar kahve ve çikolata keyfinde…
Kahveler çok lezzetli, her kahveyi içmeyen biri olarak hemen bu hoş tadın sebebini öğreniyorum. Kahve çekirdekleri özel olarak İpanema’dan geliyormus. Kahvenin anavatanı olan Brezilya’dan yani…
Kahvenizin yanına çikolata tabakları seçebiliyorsunuz. Bu seçim okkalı bir Türk kahvesi ile iyi gidecektir.
Sütlü kahveleri sevenlerdenseniz bisküvi tabaklarına bayılacaksınız. 3 çeşit var; godiva imzalı, fındık pralinli ve siyah trüf kalp şeklinde.
Fondülerin Sütlü, bitter ve beyaz çikolata seçenekleri bulunuyor. İlave meyve ekleyebiliyorsunuz.
Özel fransız tereyağında hazırlanan, Godiva çikolata ve taze çilekle servis edilen kruvasana da denerseniz bayılacaksınız.
Godiva’nın vitrinlerini en cazip kılan, sizi direkt içeriye çağıran çikolatalı çileklerden tatmadan olmaz tabiki. Parça çikolataya ve parça fındıklı çikolataya batırılmış, bisküvili ve hindistan cevizlisi de olan bu çileklerin ben en çok bitter ve sütlü çikolataya batırılmış olanlarına bayıldım. Ayrıca çikolayata batırılmış hurma, kayısı, portakal şekerlemesi ve limon da var. Şişte muz ve çilek de harika görünüyor benden söylemesi.
Çayın yanına iyi gideceğini düşündüğüm çikolataya batırılmış lokum, damla sakızlı lokum, fıstık ezmesı ve badem ezmesini de deneyebilirsiniz.
Soğuk ve sıcak chocolixirler baya güçlü tada sahipler. Soğuk chocolixlerden; bitter, sütlü ve frambuazlı beyaz çikolatalı seçenekleri favorilerden! Çilek beyaz çikolatalı, naneli bitter çikolatalı olanlar gerçekten çok farklı, denenmesi şart! Sıcaklarda ise tarçın-franbuaz, fındık-beyaz çikolata, bitter çikolata ve sütlü çikolatalı seçenekler, bulunuyor. Bence hepsinden denenmeli. Merak uyandıran lezzetler.
Godiva Cafe’de sürahi limonata bile var. Özellikle yazın burayı daha da cazip kılan cinsten.
Yeni gelen çikolatalardan ‘’Trufffe Caramel Sale’’ en beğendiğim en enteresan tattı. Üzerinde çikolata rendesi, içinde de tuzlanmış karamel var. ‘’Truffe Speculoos’’ da çok başarılıydı, denemenizi tavsiye ederim.
Çok fazla seçenek olduğundan denemeniz için bazı öneriler sunmak istiyorum… .
İçinde yoğun kahveli çikolata ganaj bulunan ve 1947 yılında ‘’Rüzgar gibi geçti’’ filminin galası için yaratılan ‘’Signature Lait Cafe’’
Beyaz kalp çikolata içerisinde fındık pralini bulunan ve Belçika’ya itafen yapılmış olan ‘’Coeur Blanc’’
Trüf çeşitlerinden toz kakao ile kaplanmış bitter çikolata içinde sütlü çikolatalı kremalı ‘’Truffe Traditionelle’’, kaliçe Elizabeth’in doğumuna itafen yapılmış olan üzeri bitterr ile dekore edilmiş, beyaz çikolata kaplı, fındıklı ve sütlü çikolatalı dolgu pralinli ‘’Tuffe Creme Brulee’’
Toz frambuazla kaplı bitter çikolata içerisinde frambuaz püreli ‘’Truffe Framboise’’
Godiva’nın en favori çikolatalarından olan %85 yoğunluğunda bitter olan ‘’Tourbillon 85’’ bitter sevenler için öneririm, kıvamı şahane. Genelde sert kahvelerle tercih ediliyormuş
Belçika speysiali olan çikolatalardan; Paris’teki meşhur Saint Germain Caddesi’ne itafen yapılmış bitter çikolata kaplı badem ezmesi, Belçika’ya itafen yapılmış, üzerinde Belçika arslanı figürü olan ‘’Ecusson Lait’’ ve Japon’lara itafen yapılmış, içinde pirinç patlağı olan bitter kaplama ‘’Nippon’’ önerilerim arasında…
Gerçekten çok hoş kokan 3 çeşit mum var; manolyalı ve sütlü çikolatalı olanlar da güzel ama ‘’Black Almond Truffe’’ bir harika kokuyor.
Evet çok önem veriyorum bu kritere fakat burada sporcuyla dost bir mönü olmamasını gözardı edebiliriz. Çünkü mutluluk da çok önemli! Peki bir kadını en çok ne mutlu eder?
Çikolata kafası başka bir şeydir unutmayın!
Karşılama- *****
Servis- *****
Menü- *****
Dekor- *****
Ambiyans- *****
Fiyat- ***
Hijyen- *****
Sporcu dostluğu- **