Ege’nin ruhunu iki yakasından lezzet örnekleriyle, ferah dekorasyonu, mis gibi kokan örtüleri, temizlik akan ortamı, kendine özgü tatlarıyla en güzel şekilde yansıtan Eleos, bol ödüllü ve çok farklı butik bir balık restoranı. İsmi kadar manası da güzel olan Yeşilköy’ün Bembeyaz Meyhanesi Eleos Eski Yunanca’da ‘’merhamet’’ anlamına geliyor. Bu şirin mekan içeri girer girmez sizi huzurlu bir atmosferin güçlü kulaçlarıyla Ege sularına götürüyor… İstanbul’un gelenekselleşmiş Rum meyhane kültürünü Ege sahillerinin deniz ve ot kültürüyle harmanlıyor.
Eleos kendine özgü mezeleriyle de civardaki muadil mekanlardan ayrılıyor ve bu sayede daha sadece 7. senesini doldurmuş olduğu halde Yeşilköy’de bir klasik halini alıyor… Eleos’un bir şubesi de manzarasıyla büyüleneceğiniz Beyoğlu’ndaki Hıdivyal Palas’ta bulunuyor. Orayı da görmenizi tavsiye ederim. Özellikle İstanbul’u olduğu haliyle yaşatmak istediğiniz yabancı misafirlerinizi de mutlaka götürün derim…
Beyaz ağırlıklı dekorasyonundan dolayı Yeşilköy’de ‘’Beyaz Meyhane’’ ismiyle anılan Eleos’un duvarlarını Samatya, Balat ve Soğuksu’daki eski İstanbul meyhanelerinden fotoğraflar ve mavi çiniler süslüyor. O kadar güzel bir uyum içindeler, o kadar tatlı bir iç dizayn var ki hakikaten ‘’Burası ne kadar da güzel bir yer’’ diyorsunuz içeri girer girmez.
Eleos’un müzikleri de çok güzel. Yunan ezgileri, Klasik Türk Sanat Müziğinin güzel parçaları ve Rebetika’nın eşsiz örnekleri ile keyifli, mekanla uyumlu, yemekle iyi giden hoş ve kaliteli bir vakit geçiriyorsunuz. Sofranız daha bir manalanıyor. Sohbetiniz daha bir keyifleniyor.
110 kişilik kapalı salonu, 50 kişilik bahçesiyle hizmet veren Eleos’un yakınlarda 80 kişiye daha hizmet verecek olan alt katı da açılacak. Alt katı daha çok gruplara açmayı planlıyorlar. Burada fix menü seçeneği de mevcut.
Eleos’un sahibi Aleks Karaköse ortağı Ercan Edoğan ile birlikte işini severek ve her detayına ayrı titizlenerek yapan bir insan. Hiç üşenmeyip yurtdışında en iyi restoranları geziyor, tüm mutfakları inceliyor. Eleos’un kalamarını, ahtapotunu, zeytinyağını, zeytinini ve hatta bazı balıklarını da Yunanistan’dan getirtiyor.
Seyehatlerini hep yeme içmeyle yani işiyle alakalı yapıyor. Dükkandaki objeleri bile Yunanistan’dan alıp getiriyor. Bütün yağcıları geziyor, kalamarcısıyla kavga ediyor, iki saat için Thasos’a gitti ahtapotları alıp geliyor. Siparişlerini veriyor. Dükkanına yenilikleri katacağı restoranları geziyor. Oralarda yiyip içiyor. Kısacası bu işi severek ve hakkıyla yapıyor.
Aleks Bey menüsünden, dekorasyonuna ve mutfağına kadar A’dan Z’ye herşeyiyle A plus bir balıkçı olarak tarif ediyor Eleos’u. Haklı olacak ki pek çok ödüle layık görülmüş bugüne kadar.
Soğuk meze seçenekleri günlük olarak değişiyor, çok sık yemek yediğim bir restoran olmasına dayarak söyleyebilirim ki ne yerseniz yiyin taze olduğu kesin. Mezelerin farklı olduğu da… Örneğin Eleos’ta Hellim Izgara asma yaprağında geliyor. Alışık olduğumuz bir sunum değildir. Hellim asma yaprağına gerçekten çok yakışıyor.
Zeytin salatası yeni bir lezzet olarak yakında menüye girecek. İçinde feta peyniri, havuç, 3 çeşit zeytin ve mısır var. Çok fresh bir salata. İçindeki zeytinler Tahsos’tan geliyor.
Deniz tarağının önce sunumuyla kalbinizden vuruluyorsunuz, sonra da o lokum gibi tadıyla!
Rengarenk sunumuyla içinizi açan benim de en favorim olan sıcak meze ‘’Istakoz Kavurma’’ yengeç eti, ıstakoz eti, soğan, mantar ve kremadan yapılıyor. Masaya indiği anda imha ediyorsunuz. Daha önce hiç bir balıkçıda yemediğim bu meze Eleos’un kendi buluşu. Bir tek burada yiyebilirsiniz. Muhakkak denemeniz gerekiyor.
İkinci favorim olan ‘’Köri Soslu Ahtapot’’ jülyen doğranmış sebzeler, ahtapot eti ve köri sos ile yapılıyor. Muhteşem bir şey! Yemeye doyamıyorsunuz. Masanızda olması şart olan sıcak mezelerden biri…
Midye, feta peyniri, domates sos, fesleğen ve maydonoz ile yapılan ‘’Saganaki’’ Yunanistan’ın en popüler mezesidir. Ne varki Yunan restoranıyım diyen nice balıkçıda hiç rastlayamadığımız bir lezzettir. Eleos’ta hakkıyla yapılıyor. Aleks Bey sırf bu meze için Yunanistan’dan teneke teneke feta peyniri getiriyor. Sahanda yapılan saganakinin sahanını bile gidip Gaziantep’ten almış gelmiş.
Dondurmalı ‘’İrmik Tatlısı’’ gerçekten efsane, Aleks Bey’in favorisi olur kendisi, ben içinden akan muhteşem çikolatasıyla ‘’Şelale’’ nin de hastası oldum. Sorbe konusuna gelince, çok sevdiğim, sağlıklı bulduğum, ferahlatan, insanın damağını yemekten sonra tatlıya hazırlayan güzel bir lezzet olduğunu düşünüyorum. Eleos’un sorbesi çok başarılı, deneyip görmenizi isterim. Özellikle de sunumuna bayılacaksınız. Eleos’ta tatlılardan para alınmıyor, yemem diye tuttursanız da ille de ikram olarak masanıza konuyor ve hepsini bitirmeden kalkamıyorsunuz bunu da bilmenizi isterim.
Eleos’ta fiyatlar kişi başı ortalama 150 TL civarında. Ödediğiniz parayı fazlasıyla hakeden bir mekan olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Her mekanda özellikle dikkat ettiğim bir husus olan ‘’Sporcu Dostu Yemekler’’ kriterimi yüzde yüz sağlayan bir restoran Eleos. Zengin balık çeşidine sahip bir restoran burası ne de olsa. Balığın vucudumuzdaki deriyi çekip yapıştırma, hızlı kilo verme ve vücudu toparlamada çok önemli bir besin olduğunu fakat tabiki ızgara şeklinde tüketmekte fayda olduğunu eklemek isterim.
Karşılama- *****
Servis- *****
Menü- *****
Dekor- *****
Ambiyans- *****
Fiyat- ****
Hijyen- *****
Spocu Dostluğu- ****