Katalan başkenti, eğlence şehri, Türkiye’den iki saat ileri, Madrid’den sonra İspanya’nın en büyük ikinci şehri, boğa güreşleri, flamenko gösterileri akla gelen ilk özellikleri… Karşınızda güneşin ve denizin şehri, herkesi büyüleyen Barcelona!
Barcelona’da görülmesi başlıca gereken yerler:
Ünlü Katalan Mimar Gaudi’nin şehre kazandırdığı birbirinden özel ve sıradışı yapılar olan La Sagrada Familia Bazilikası, Park Güell, Casa Mila (La Pedrera), Casa Batllo. Barselona Katedrali, Museu Nacional d’Art de Catalunya (MNAC) ve Poble Espanyol şehirde görmeniz gereken en önemli yapıların başında geliyor.
Barcelona’da Gezilecek Yerler:
1. Sagrada Familia
Barselona’nın en popüler simgesi, Antoni Gaudi’nin en büyük eseri, UNESCO Listesinde de yer alan Sagrada Familia Bazilikası; yapımı 140 yıldır devam eden ve hala yapım aşamasında olan bir eserdir.. Yapım aşamasında olduğu halde hala milyonlarca turist çeker..
Bazilikanın yapımı için San Jose Dindarları Birliği önce Francisco de Paula de Villar y Lozano ile anlaşmış fakat iki taraf arasında fikir ayrılıkları oluşunca, 1883’te 31 yaşındaki genç ve yetenekli Mimar Gaudi projenin başına getirilir. Gaudi kaza sonucu yaşamını yitirdiği 1926 yılına kadar yapıya hayatını adamış. Büyük ustanın ölümünün ardından bazilika yarım kalmış olsa da en önemli eserlerden biridir hala.
Sanatçının ölümü ise trajikomiktir. Son yıllarında kendini tamamen en büyük işi Sagrada Familia kilisesinin yapımına adayan Gaudi bir gün eserini tam olarak görebilmek için geri geri yürümeye başlar ve bir tramvayın altında ezilir. Sürekli işiyle uğraştığından paspal bir görünümdedir ve kimse onu tanımaz. Sokak serserisi sanılır ve yolun ortasında uzun bir süre kalır. Ancak 2 gün sonra; Haziran 1926’da da kaldırıldığı hastanede ölür ve Sagrada Familia’ya gömülür.
1936’da İspanyol İç Savaş’ının patlak vermesiyle Sagrada Familia’nın inşasında yaklaşık 20 yıllık bir duraklama olmuş, 1950’li yıllarda tekrar başlayan çalışmalar ve tartışmalar günümüzde de devam etmiştir. Bazıları Sagrada Familia’nın, Gaudi’nin anısı olarak tamamlanmadan bırakılmasını savunurken, diğerleri mimarın bu kiliseyi birçok neslin işbirliğini yansıtmak istediğini savunur.
13 bin kişilik bir kapasiteye sahip olan Sagrada Familia, şehirdeki diğer tüm anıtların üzerinde yükselen 18 adet ince kulesi ile tüm bölgeye hakim konumda bulunuyor. Yapıda Büyük Çile Kapısı, İsa’nın Doğum Cephesi, Mezar Odası, Çan Kuleleri, Sarmal Merdivenler bölümleri dikkat çekiyor.
2. Park Güell
Antoni Gaudi’nin bir diğer özgün eseri olan Park Güell; renkli, sevimli görünümü ve ilginç mimarisiyle sıradışı bir güzelliğe sahip. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan park, 1900-1914 yılları arasında yapılmış.
Hikayesi şöyle: Barselona’nın en zengin sanayicilerinden biri olan Eusebi Güell, ünlü mimar Gaudi’den Katalan modernizmini yansıtan, Park Güell’de ortak bahçeleri bulunan 60 konutluk devrim niteliğinde bir site yapmasını istemiş ama projeye yatırım yapılmadığı için yarıda kalmış ve yerel konseye bağışlanmış. 1922 yılında halka açık bir parka dönüştürülmüş.
1984’te UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne alınan ve farklı mimari tarzların çarpıcı uyumunu yansıtan parkta; yılanı anımsatan bir bank, peri masallarını canlandıran pavyonlar, Gotik kemerler ve aslında bir pazar yeri olarak tasarlanan sütunlu Sala Hipostila ve trencadis seramikleri (seramiklerin parçalanıp daha sonra mozaik dokular oluşturacak şekilde yeniden bir araya getirilmesi ile oluşan tasarımlar) bulunur.
Doğayı yansıtan figürleri, capcanlı renkleri, oyun parkını andıran mağaraları, su parkını andıran eğlenceli yapıları, köprüleri, renkli seramiklerle kaplı yapıları ve dolambaçlı merdivenleriyle büyüleyici bir yer. Terasından şehir ve deniz manzarasını da görebildiğiniz parkın içinde Gaudi’nin 1906 – 1926 arasında 20 yıl yaşamış olduğu ev de yer alıyor ve günümüzde Gaudi’nin eserlerinin sergilendiği Gaudi Müzesi olarak hizmet veriyor.
3. La Rambla Caddesi
Barcelona’nın meşhur La Rambla Caddesi, Katalonya Meydanı’ndan limana kadar uzanan upuzun bir cadde.
Barcino’yu çevreleyen surların 1766’da yıkılmasının ardından kurulan caddeye, kenti çevreleyen dağlardan gelen yağmur sularının denize aktığı bir dere yatağının üzerine kurulduğu için bu ad verilmiş.
Kafeler, restoranlar, mağazalar, hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu keyifli bir cadde.
Caddeye meydan tarafından girdiğinizde sırasıyla Font de Canaletes, Mercat de La Boqueria, Gran Teatre del Liceu ve Kristof Kolomb Heykeli’ni görebilirsiniz.
4. Casa Mila (La Pedrera)
Ünlü İspanyol mimar Gaudi’nin kendine özgü tarzını net bir şekilde yansıtan Casa Mila, Sagrada Familia’dan sonra Gaudi’nin en değerli ikinci eseri olarak gösteriliyor.
Katalonya Meydanı’na yürüme mesafesindeki yapı 1906-1912 yılları arasında ünlü mimar tarafından dönemin önemli iş adamlarından Pere Mila için konut olarak tasarlanmış.
Tamamlandıktan sonra ağır eleştirilere maruz kalan ve yerel halkın dilimizde taş ocağı anlamına gelen “La Pedrera” ismiyle andıkları yapının ön cephesinde Gaudi, dalgalı bir deniz ile içerisinde salınan yosunların görüntüsünü yansıtmak istemiş.
Ön tarafları dökme demirle kapatılmış balkonları ve ilginç şekilli bacalarla kaplı çatısıyla dikkat çeken binanın içerisinde özel konutların yanı sıra Caixa de Catalunya Galerisi bulunuyor.
Ayrıca üst katındaki Espai Gaudi’de, Katalan mimarın çeşitli çizimlerini, fotoğraflarını ve tasarımlarına ait maketleri görebiliyorsunuz.
5. Casa Batllo
Yine bir Gaudi eseri olan ve UNESCO listesinde yer alan Casa Batllo sıra dışı bir mimariye sahip.
Dış cephesinde yer alan yeşil, mavi ve koyu sarı renkli dekoratif sırlı seramik karolar yapıya büyük gösteriş katıyor.
Hobbit evlerine benzeyen pencereleri mağara girişini andırıyor. Ayrıca Casa Mila’daki gibi dalga şeklinde çatıya sahip olan yapıda çok sayıda süslü baca da bulunuyor.
Casa Batllo müze olarak işletiliyor. İlk katındaki salondan şehrin eşsiz manzarası görebilirsiniz ayrıca girdap şeklinde tasarlanan tavanı da çok ilginç.
Kemikli ev anlamına gelen Casa Batllo’ya bu adın verilmesinin nedeni, korkuluklarından kullanılan ince sütunların kemiği andırması. Zamanın ünlü iş adamlarından Joseph Batllo tarafından yaptırılan konut iki sene gibi kısa bir sürede tamamlanmış.
6. Mercat de La Boqueria
La Rambla Caddesi üzerinde yer alan Mercat de La Boqueria, kent çevresine yetiştirilen taze sebze ve meyvelerin, çiftlik ürünlerinin, et-balık çeşitlerinin satıldığı büyük ve meşhur bir pazar. Tarihi, 1217’ye kadar uzanıyor.
Barselona’daki pek çok kaliteli restoranın mutfaklarında kullandıkları malzemeleri satın almak için tercih ettikleri La Boqueria’da klasik tezgâhların yanı sıra tatlı ve şekerleme satışının yapıldığı, yemeklerin pişirildiği bölümler de var. Katalan mutfağına özgü lezzetleri denemek için ideal bir yer.
7. Barri Gothic (Gothic Quarter)
Barselona’nın tarihi merkezi “Barri Gotik”; Gotik Semt anlamına geliyor. 2000 yıllık geçmişi ile büyüleyici bir atmosfere sahip olan bölgese Orta Çağ’dan kalma gotik mimari eserleri her yanınızda görebilirsiniz..
Trafiğe kapalı, dar sokaklar ve gizemli geçitlerden oluşan bu Orta Çağ dünyasının labirentlerinde kaybolma keyfini yaşamalısınız.
Bölgenin en önemli Gotik yapılarından Barselona Katedrali’nin tamamlanması tam 700 yıl sürmüş.
8. Picasso Müzesi
İspanyol ressam hayattayken adına açılan ilk müze olan Picasso Müzesi, koleksiyonunda 3.500’den fazla eser barındırıyor.
Picasso’nun hayatının bir dönemini geçirdiği ve Orta Çağ’da malikâne olarak kullanılmış Palacio de Berenguer d’Aguliar içerisinde faaliyet gösteren müzede sanatçının tanınmış eserlerinden ziyade ilk dönem çalışmaları sergileniyor. Bu çalışmalardan özellikle ilgi çeken bazıları: Hombre Con Boina, Autorretrato con Peluca, Ciencia y Caridad, Menu de Els Quatro Gats
1963 ziyarete açılan müze aynı zamanda Paris’teki müze ile Picasso’nun en çok eserini barındıran müze unvanını paylaşıyor.
9. Parc de la Ciutadella
Denize yakın kısmı 1892 yılında 14 hektarlık alan üzerine kurulmuş Barselona Hayvanat Bahçesi’ne ayrılmış olan Parc de La Ciutadella, Kral 5. Felipe tarafından 1714 İspanya Veraset Savaşı sonrasında kentin güvenliği için inşa ettirilen bir kalenin yerine 1888’de düzenlenmiş.
Sınırları içerisinde Katalan Parlamentosu’na ait binanın da bulunduğu park, yürüyüş yolları ve yeşil alanlarıyla cezbedici.
Parkın içinde Barselona için pek çok eser üretmiş olan Gaudi’nin öğrenciyken katkıda bulunduğu Font Monumental’i ve Doğa Tarihi ile Jeoloji müzelerini ardından Passeig Lluis Company Caddesi çıkışındaki Zafer Takı’nı görebilirsiniz.
Birbirinden güzel bitki ve çiçeklerin sergilendiği tarihi bahçeler: Hivernacle Kış Bahçesi ve Umbracle serası da görülmeye değer.
10. Barceloneta
Barceloneta, Barselona’nın şehir merkezinin hemen altındaki sahil kenarında yer alan sakin ve güzel bir semttir. Küçük restoranları ve kafeleriyle ünlü olan semt ayrıca kent merkezine en yakın plaja da sahiptir. Limanın yanında uzanan dar sokakları, küçük meydanları ve eski barlarıyla bu geleneksel balıkçı semti, büyük alışveriş merkezleri ve hareketli yaşamı ile bilinen komşusu Port Olimpic’ten dünyalar kadar farklıdır.
1992 yaz olimpiyatlarına kadar kentin denizle bağı olan tek yerleşimi konumundaki semt ağırlıklı olarak düşük gelirli nüfusun yaşadığı bir yermiş.
Mercado de Barceloneta isimli halk pazarının kurulduğu iç kesiminde küçük kafeler ve tapas barları bulunurken, sahil kesiminde balıkçı restoranları ağırlıktadır.
Kentin en kalabalık 2 plajına ev sahipliği yapan Passeig Maritim’de yürürken Istakoz Anıtı, Barselona’nın Başı, Mare Nostrum Binası gibi ikonik mekânları görebilir, kordon boyunun sonuna giderseniz Katalonya Tarih Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Montjuic Tepesi’ne ulaşım sağlayan tarihi teleferik de bu semtte yer alıyor.
11. Poble Espanyol
Poble Espanyol, Montjuic Tepesi’nde yer alıyor. Açık hava müzesi olarak
faaliyet gösteren köy, Katalan Mimar Josep Puig i Cadafalch tarafından EXPO 1929 için tasarlanmış. 1929 Evrensel Sergisi’nde İspanya’nın mimari zenginliğini yansıtmak amacıyla yapılmış Poble Espanyol (İspanyol Köyü), ülkedeki ünlü binaların ve caddelerin küçük ölçekli replikalarıyla oluşturulmuştur. Doğal ölçüsündeki köyde tüm İspanya’daki 117 ünlü ve özel binanın kopyasından oluşmakta olup bu evler zamanın ünlü mimar ve sanatçıları tarafından yapılmıştır.
42.000 metrekarelik alanı kaplayan İspanyol Pavilyonu içerisinde farklı bölgelere özgü 116 yapı aracılığıyla ülke kültürünü ve yaşam tarzını aktarıyor.
Aragon tarzı bir dini yapının Endülüs stilindeki meydanla yan yana görülebileceği tek yer konumundaki köyde; yerel zanaatkârların çalışma yaptıkları 40 atölye, kafeler, restoranlar ve bir Flâmenko kulübü yer alıyor.
12. Montjuic
173 metre rakımlı Montjuic adını üzerinde bulunan eski Musevi Mezarlığı’ndan alan bir tepe. İçerisinde askeri müzenin faaliyet gösterdiği kaleyi, olimpiyat köyünü ve mermer heykelleri ve vitrayları sayesinde ün kazanmış mezarlığı görebilirsiniz.
Tepede görülecek diğer yerler: Olimpiyat stadyumu ile kale arasında kalan 14 hektarlık alanı kaplayan Barselona Arboretumu, Katalonya Arkeoloji Müzesi ve cennet gibi görünen Laribal Parkı ile Mossen Costa i Llobera Kaktüs Bahçesi
13.Barselona Katedrali
Barselona Katedrali (Kutsal Haç ve Aziz Eulalia Katedrali), Barselona’nın büyüleyici Gotik Mahallesi’nde yer alan muhteşem bir Gotik kilise. 15. yüzyılda eski bir şapelin bulunduğu yere kurulan katedral İspanya’nın en büyük ve en etkileyici dini yapılarından biri.
Çarpıcı bir çatıya ve gökyüzüne yükselen görkemli çan kulelerine sahip olan katedralin etrafında yürürken Gotik mimarisinin ve Roma duvarlarının güzel örneklerini görebilirsiniz.
Katedralin en güzel kısmı, 14. yüzyıl manastır avlusu. Barselona Katedrali’nin bir diğer önemli özelliği ise ziyaretçileri çatıya götüren ve onlara Gotik Mahalle’nin ve Barselona’nın muhteşem manzaralarını sunan asansörü.
Katedralin önünde sokak sanatçıları, kafeler ve ilginç dükkânlar bulacağınız küçük bir meydan var.
Efsaneye göre Romalılar, dini inancı yüzünden Aziz Eulalia’yı çırılçıplak soyup sokak ortasında ölüme terk eder. Olay bahar mevsiminde geçmesine rağmen birden bire kar yağar ve kar Aziz Eulalia’yı tamamen kaplayarak onu korur. Ancak bu durum Romalıları öfkelendirir. Onu öldürmek için içi bıçakla kaplı bir varilin içine koyarlar ve Aziz Eulalia ölür.
14. Tibidabo Tepesi
1902’de yapımına başlanan ve Modernist-Neo Gotik tarzları harmanlanarak 60 yılda tamamlanan görkemli Kutsal Yürek Kilisesi’nin bulunduğu 512 metre yüksekliğe sahip Tibidabo Tepesi, Collserola Dağları’nın en yüksek kısmını oluşturuyor.
“Tibi babo”, Latince’de “Sana sunuyorum” anlamına gelir. Rivayete göre şeytan, Hz. İsa’yı tepeye çıkarıp muhteşem şehir manzarasını göstererek “sana sunuyorum” demiş.
Yüksek konumu sayesinde etkileyici bir manzaraya sahip olan tepede kilise dışında en üst kısmına asansörle çıkabileceğiniz 288 metre uzunluktaki iletişim kulesi ile 1908 yılında açılan, kentte eski moda oyuncakların çalışmakta olduğu tek lunapark statüsündeki Parc d’Atraccions del Tibidabo yer alır.
Tepeye ulaşmak için füniküleri kullanabilir veya Katalonya Meydanı’ndan kalkan Tibi Bus’a binebilirsiniz.
15. Katalan Ulusal Sanat Müzesi (MNAC)
Montjuic Tepesi’nde yer alan ve İtalyan mimarisinin izlerini taşıyan Katalan Ulusal Sanat Müzesi, görkemli tasarımıyla çok etkileyici. Tasarımı ünlü mimar Jose Puigi Cadafalch tarafından yapılan müze, tüm şehre hakim bir konumda bulunuyor.
Katalan Sanatı Koleksiyonu’yla ön plana çıkan Katalan Ulusal Sanat Müzesi; avangarde, romantizm ve modernizm sanat akımlarına ait birbirinden özel eserleri barındırır. Maria Fortuny’nin Batalla de Tetuan tablosu, Thyssen-Bornemisza koleksiyonu ile Brandt ve Zurbaran’ın eserlerin sergilendiği müzede; Aragon Krallığı eserlerini, kilise süslemelerini ve mezar odalarını da görebilirsiniz.
Müzenin Oleum adlı cafe-barı hem eşsiz Barselona manzarası hem de yerel mutfağı ile iyi bir mekandır.
16. Magic Fountain of Montjuic (Font Magica)
Font-Magica-Barselona.jpg
Eşsiz güzellikte bir ses, ışık ve su gösterisi sunan La Font Magica, 1929’da düzenlenen Dünya Ticaret Fuarı’nın açılışında ilk kez görücüye çıkmış.
Fuardan 1 yıl önce Tasarımcı Carles Buigas’ın önderliğinde ve 3 bin işçinin yoğun çalışması sonucu tamamlanan çeşme 30 müzikal eser eşliğinde ışık oyunları ile desteklenmiş bir su akrobasisi sunar.
Katalan Ulusal Müzesi önünde yer alan Magic Fountain of Montjuic’in gösteri saatleri yıl içerisinde değişkenlik gösterebiliyor.
17.Plaça de Catalunya
Kentin La Ribera, El Raval ve Barri Gotic’ten oluşan eski kısmı ile modern kesimi Eixample’yi birbirine bağlayan Plaça de Catalunya, Barcelona’nın en hareketli ana meydanıdır.
Francesc Macia ve La Deessa o l’Enigma anıtları ile süslü görkemli meydan trafiğe kapalıdır.
Passeig de Gracia, Rambla de Catalunya, La Rambla, Portal de l’Angel, Ronda de Sant Pere gibi önemli caddeleri birbirine bağlayar. Alışveriş ve gezme açısından bu bölgeyi, bu caddeleri tercih edebilirsiniz.
18. Fundacio Joan Miro (Joan Miro Müzesi)
1975’te kurulan müzede ünlü Katalan sanatçı Joam Miro’nun yaşamı boyunca yarattığı resimler, çizimler ve heykeller sergileniyor.
Binası Josep Lluis Sert tarafından tasarlanan müzede bizzat Miro tarafından bağışlanmış eserlerin yanı sıra Katalan sürrealistlerin çalışmaları da sunuluyor. Müzede sergilere ek olarak film gösterimleri, konferanslar ve çocuk tiyatroları yapılıyor.
19. Santa Maria del Mar Bazilikası
Mimari uyumu nedeniyle Gotik kiliseler arasında en başarılı örneklerden biri olarak gösterilen Santa Maria del Mar Bazilikası, 1329-1384 yılları arasında La Ribera’nın sakinlerinin desteğiyle denizcilerin koruyucu azizesine ithafen yapılmıştır. Bazilikanın içerisinde 15. yüzyıldan kalma bir gemi bulunur ve bu gemi İspanyolların denizcilikte başarısını simgeler.
Tamamı Katalan Gotik tarza sahip şehirdeki tek yapı olma unvanını taşıyan bazilikanın dış kısmındaki sadelik iç kısmında yerini ustalıkla işlenmiş zengin detaylara bırakıyor.
Gaudi’nin La Sagrada Familia’yı tasarlarken örnek aldığı dini yapının mihrabının üstündeki 15. yüzyıl gemisi kentin denizcilikte zirvede olduğu yılları hatırlatırken, bazilikanın en önemli bölümünü 1714’deki savaşta ölen askerlerin altına defnedildiği Fossar de les Moreres isimli anıt oluşturuyor.
20. Port Vell
Vell Limanı (Eski Liman), 1992’de Barselona Olimpiyatları için özel olarak tasarlanmış.
Barselona’nın ünlü limanı Port Vell, La Rambla Caddesi’nin sonunda yer alır. Museu Maritim (Denizcilik Müzesi), Barselona Akvaryumu (L’Aquarium), Museu d’Historia de Catalunya (Katalonya Tarih Müzesi) ve IMAX sineması da dâhil olmak üzere birçok önemli turistik alana sahiptir. Gece klüpleri ve barlar da bu civarda toplanmıştır.
Port Vell’in hemen ucunda ünlü Kristof Kolomb Heykeli ve heykelin yakınında Maremagnum Alışveriş Merkezi yer alır.
21. Palau de la Musica Catalana
Mimar Lluís Domènech Montaner tarafından Katalan Modernist tarzında tasarlanmış olan Palau de la Música Catalana, Koro topluluğu Orfeó Català için bir konser salonuna ihtiyaç duyulması sonucunda 1905 ve 1908 yılları arasında inşa edilmiş.
Kıvrımlı hatları ve canlı renkleri ile binanın iç dekoru da en az dışı kadar renkli ve ihtişamlıdır.
Müzik performansları için özel olarak tasarlanan ve 2200 kişilik Palau de la Música Catalana Avrupa’da gündüz saatlerinde tamamen doğal ışıkla aydınlatılan tek oditoryum.
İki yandaki duvarlar, esas olarak kemerler içine yerleştirilmiş vitray bölmelerden oluşan yapının tepe kısmı güneşi ve gökyüzünü çağrıştıran mavi ile çevrili altın tonlarında ters bir kubbe şeklindedir.
Tavan penceresi harika bir vitrayla kaplı olan yapının konser sahnesini çevreleyen heykeller ise görülmeye değerdir.
22. Plaça Reial
Plaça Reial, Barselona’daki en güzel ve zarif meydanlarından biri. Meydanda yer alan çeşme, sokak lambaları ve palmiye ağaçları ile ön plana çıkan ve özellikle geceleri çok canlı ve işlek olan bir yerdir.
Mimar Francesc Molina tarafından monarşiyi yüceltmek amacıyla tasarlanan Plaça Meydanı, Üç Güzeller Çeşmesi ile oldukça dikkat çekici. Çeşmenin her iki yanındaki iki sokak lambası ise ünlü mimar Antoni Gaudi tarafından tasarlanmış.
1879’da kanatlı bir miğfer ve bir ejderha ile çevrilen meydanın etrafındaki kraliyet palmiye ağaçları, alanı süsleyerek egzotik bir hava katıyor. Lüks binalarla çevrili olan ve kendine özgü bohem bir havası olan meydan restoranları ve barları ile Barselona’nın en popüler gece mekanlarına ev sahipliği yapıyor.
23. Arc de Triomf
1888’de Parc de la Ciutadella’da düzenlenen Evrensel Sergi’ye giriş kapısı olarak inşa edilen Arc de Triomf, Mimar Josep Vilasece tarafından tasarlanmıştır. Tuğladan inşa edilen kemer Barselona’nın sergide yer alan milletlere ve vilayetlere duyduğu saygının bir simgesidir.
Kemerin üzerinde bir yandan tarımı ve sanayiyi, diğer yandan ticareti ve sanatı simgeleyen kabartmalar bulunur. Tepesinde ise 49 İspanyol vilayetinin kalkanlarına Barselona şehrinin arması liderlik eder.
24. Palau Güell (Güell Sarayı)
1895’e inşa edilen Güell Sarayı, Gaudi’nin Barselona’daki ilk eserlerinden ve Modernizmin en görkemli yapılarından biridir. 1984’ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. Raval bölgesinde, Rambla’ya birkaç metre uzaklıkta yer alan saraydaki cephenin bir kısmı bir Venedik sarayını andırır.
Gaudi’ye özgü tipik bacaları ile dikkat çeker. Etkileyici demir işçiliği, ahşap işleri, seramikler, vitray ve taş işçiliğiyle ile çok çarpıcı görünür. Sarayın alt katında atlar için ahırlar ve hizmetçiler için yatakhaneler bulunurken asma katta ev sahipleri Eusebi Güell ve diğer idari ofisler için çalışma odaları ve kütüphane yer alır.
Duvar resimleri ile süslenmiş 17 metre yüksekliğinde bir salona sahip olan sarayın çatısı parabolik bir kubbe şeklindedir. İkinci katta, büyük salona açılan pencere galerisine doğru düzenlenmiş ailenin özel odaları vardır.
25. Passeig de Gracia
Barselona’nın en önemli caddelerinden biri olan Passeig de Gracia, 19. yüzyılın başında Barselona burjuvazisinin vitriniymiş.
Şehrin en ünlü mağazalarının yer aldığı bulvar, Plaça Catalunya’yı Gràcia bölgesine bağlar. Barselona’nın en iyi modernist binaları buradadır.
Kaldırımlarında Gaudi’nin tasarladığı organik kaldırım taşlarını, bulvar boyunca dizili beyaz mozaikli bankları ve Pere Falqués’in sokak lambalarını görebilirsiniz.
26.Kristof Kolomb Heykeli
La Rambla’nın sonunda yer alan 60 metrelik Kristof Kolomb Heykeli, 1888’de Barselona Evrensel Sergisi için ünlü kaşifin anısına dikilmiş. Rafael Atché tarafından yapılan heykelin sağ eli Yeni Dünya’yı işaret ederken, sol eli bir parşömen tutar. Anıt, Amerika’yı keşfeden adama bir övgü olsa da heykel aslında ters yöne bakar ve Mallorca’yı işaret eder.
Kolomb Heykeli’nin ayaklarının hemen altında, kulenin içine yerleştirilmiş ve bir asansörle ulaşılan küçük bir izleme platformu bulunur. Camlı bir bölgeden, La Rambla’nın yanı sıra Port Vell, Montjuic dağı ve Gotik mahallenin panoramik kuş bakışı manzarasını seyredebilirsiniz. Sütunun tabanı taştan yapılmıştır. Yeni Dünya’nın keşfini temsil eden heykeller ve kabartmalardan oluşan bir koleksiyonla dekore edilmiştir. Ayrıca kanatlı Phemes, Griffins ve 8 etkileyici aslan gibi çok sayıda dekoratif figür vardır.
27. Parc del Laberint d’Horta
Barselona’nın yeşil mücevheri olarak adlandırılan Parc del Laberint d’Horta, 1792 yılında İtalyan mühendis Domenico Bagutti tarafından tasarlanmış. Şehrin en eski bahçesi ve eşsiz bir sanatsal bahçecilik örneğidir.
Ormanlık alanlara romantik bir dokunuş katan park yaklaşık 55 hektarlık bir alana yayılmış. Labirent şeklini andıran yapısı sayesinde keşfedilecek gizli köşelerle dolu olan park, bazıları mitolojik figürlerden oluşan heykellerle süslüdür.
Parc del Laberint d’Horta‘da 19. yüzyılda Arabesk tarzında restore edilen ve 14. yüzyıldan kalma bir kır evi olan Torre Soberana’nın evi de bulunur.
28. Monestir de Pedralbes
Kraliçe Elisenda de Montcada tarafından 1326’da Aziz Clare Tarikatı için yapılan Monestir de Pedralbes manastırı Katalan Gotik mimarinin en güzel örneklerinden bir tanesi. Manastırın içinde bulunduğu Jardines Reina Elisenda parkı bölgeye özgü çalılar, palmiyeler, selviler ve gölgeli ağaçlarla dolu.
Muhteşem bir gotik kiliseye sahip olan manastırın olağanüstü bir ortaçağ sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzesini gezebilirsiniz.
29. Museu Maritim
Museu Maritim yani Barselona Denizcilik Müzesi, Drassane’nin eski tersanelerinde bulunur.
Eski şehrin güney ucunda ve Rambla’nın sonunda yer alan müze, geniş bir gemi ve tekne koleksiyonu ile Orta Çağ yelkenli gemilerinin inşası ile ilgili bilgilerin yer aldığı büyük bir sergiye sahiptir.
Etkileyici bir görünüme sahip olan binası ile görülmeye değer bir müze olan Museu Maritim’de gemilerin nasıl inşa edildiğini ve tersanenin tüm üretim sürecini görebilirsiniz.
Orta Çağ’a ait gemilerin ve denizcilik ekipmanlarının yanı sıra günümüzün spor ve ticari tekneleri ile ekipmanlarını da inceleyebilirsiniz.
Müzede sergilenen ve aslına sadık bir reprodüksiyon olan 60 metre uzunluğundaki Juan de Austria kraliyet kadırgası, 7 Ekim 1571’de İnebahtı Savaşı’na katılmıştır.
30. Avinguda Diagonal
Barselona’nın en geniş ve en önemli caddelerinden biri olan Avinguda Diagonal, çevresindeki sokakların ızgara desenine göre çapraz olarak ikiye böler.
İnşasına 19. yüzyılın ortalarında başlanan cadde, yaklaşık 11 kilometre uzunluğunda olup güneybatıdan kuzeydoğuya tüm şehir boyunca uzanır.
Avinguda Diagonal’ın her iki tarafında inşa edilmiş çok sayıda bina, Katalan modernizminin bir vitrinidir.
Cadde boyunca sıralanmış büyük mağazalar, alışveriş merkezleri ve tasarımcı butikleri ile Barselona’nın en iyi alışveriş yerlerinden biridir.
31. Museu d’Art Contemporani de Barcelona (MACBA)
Museu d’Art Contemporani de Barcelona (Barselona Çağdaş Sanat Müzesi): Picasso, Dali, Miró gibi Katalanların en ünlü sanatçılarının yanı sıra uluslararası sanatçıların önemli eserlerine ev sahipliği yapıyor. Hayal gücünün sınırlarının zorlandığı eserleriyle ön plana çıkan MACBA’da, 5000’den fazla sanat eseri sergileniyor.
32. Plaça d’Espanya
1929 yılında Barselona’da gerçekleştirilen Dünya Sergisi için özel olarak tasarlanan ve Barselona’nın en büyük meydanlarından biri olan Plaça d’Espanya (İspanya Meydanı), birkaç önemli ana caddenin birleşim yeridir.
Katalan Ulusal Sanat Müzesi’ne ev sahipliği yapan meydan ünlü mimar Josep Amargós tarafından tasarlanmış. Müzenin önünde yer alan Magic Fountain buraya ayrı bir cazibe katar.
Meydanın ortasında yer alan çeşmesi, çeşmeyi süsleyen heykelleri, 1900 yılında Boğa güreşleri için inşa edilen Arenas de Barcelona’sı ile görülmeye değer.
Günümüzde avm olarak kullanılan Arenas de Barcelona’nın çatı katında 360 derece dönen bir restoran bulunuyor.
Barcelona’da Alışveriş:
L’illa: Yatay gökdelen dedikleri enine uzun bir Avm. Yapı enine doğru öylesine uzun ki yatay gökdelen adını almış. Meşhur markaların dükkanları da Barselona’nın en önemli caddelerinden biri olan Passeig de Gracia’da bulunuyor. Katalan Meydanı ve çevresindeki caddeler de alışveriş için en ideal yerler. İspanya’nın meşhur department store’u olan El Corte Ingles’i de hem Katalan meydanında hem de pek çok yerde bulabilirsiniz.
Barcelona’da Yeme – İçme:
Çeşit çeşit tapasları, kocaman paellaları, enfes şarapları, güzel sangriaları, meşhur Katalan yemekleri, deniz mahsüllerinin elli bin çeşidini sunan restoranları ile tam bir yeme içme cennetidir Barcelona. İspanyolların patates ile yaptıkları kendilerine özgü omletlerinden, adına Gazpacho dedikleri soğuk domates çorbalarından, genellikle içine bandırmanız için sıcak çikolata ile birlikte sunulan bir çeşit İspanyol doughnut’ı olan Churros’tan mutlaka tadılması gerekir.
Size hemen nokta atışı bir kaç mekan önerisinde bulunacağım. Bu mekanlarda muhakkak paella yemeli, deniz mahsullerine doymalı, sangria’nın da dibini görmelisiniz.
Ciudad Condal: 12:30 itibariyle gitmenizi önerdiğim, muhteşem tapasları olan, öğle yemeğinizi keyfe dönüştürecek çok otantik tam İspanyol bir mekan! Adr: La Rambla de Catalunya, 2
Pez Vela: Sahilde huzur dolu bir atmosferi olan, İspanyol bruschetta’sı yıkılan (domates ve zeytinyağıyıyla sundukları ekmekleri), paella ve sangriası başta olmak üzere menüdeki herşeye bayılacağınız keyifli bir mekan!
Adr: Passeig del Mare Nostrum, 19 – 21
Can Majo: Deniz mahsülleri üzerine eşi olmayan harika bir mekan! Bahçesi de oldukça keyifli.
Adr: Almirante Aixada, 23
Cala Nuri: Özellikle deniz mahsüllü paellası çok lezzetli, denizin kenarında kumsalla içi içe bir mekan! Adr: Passeig Marítim de la Barceloneta
Salamanca: Güzel paella, deniz mahsülleri ve iyi sangria bulacağınız hoş bir mekan! Adr: Calle Almirall Cervera
Can Sole: Muhakkak denemeniz gereken mekanlardan biri.
Adr: Carrer de Sant Carles, 4
Arenal
Adr: Passeig Marítim La Barceloneta
La paradeta (self service): Her türlü deniz mahsülüne doyacağınız harika bir atmosfer.
Adr: Carrer Comercial
Federal Cafe: İspanyol tipi ve farklı yiyecekler bulabileceğiniz keyifli bir kafe.
Adr: Carrer de Parlament, 39
Barcelona Gece Hayatı:
İspanyollar akşam yemeğine 22:00’dan önce pek çıkmazlar. Bu sebeple gece 00.00 a kadar ya da 01.00′ e kadar akşam yemeği yerler. Sonrasında barlara ve sabahın 06:00’ına kadar açık olan klüplerde eğlenirler. Çoğu klüp ve bar da Port Veill civarında toplanmıştır. Bunlardeniz kenarında bulunan yanyana mekanlardır. En tutulanları; Opium Mar, Shoko, Bling Bling, Catwalk’tur. Barcelona’nın en havalı klübü ise The Sutton Club’dır.
Salsa ve latin dansları izlemek için Antilla ve Mojito klüplerini tercih edebilirsiniz.
Barcelona Konaklama:
Barselona’da konaklama yapabileceğiniz en güzel yerler; Plaça Catalunya Meydanı, Passeig de Gracia Caddesi, Diagonal Bulvarı ve Plaça d’Espanya Meydanı çevresidir. Bu bölgelerdeki otelleri tercih edebilirsiniz.