Salzburg, Hallstatt, St. Wolfgang Gezisi
Avusturya’nın iki büyük şehri: Salzburg ve Graz arasında “Salzkammergut” adında muhteşem bir göller bölgesi var. Bu bölge kendi içinde 10 ayrı alt bölgeye ayrılıyor ve toplam 76 gölden oluşuyor.
Wolfgangsee de (St Wolfgang kasabası da burada bulunuyor), Salzburg’a, arabayla yarım saat uzaklıktaki Göller bölgesi olarak bilinen Salzkammergut Bölgesi’nin bir parçası.
UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan Hallstatt kasabası da Salzkammergut’un alt bölgesinde bulunuyor. Salzburg’a arabayla 1,5 saat uzaklıkta bulunuyor.
Biz Salzburg’da konakladık. Hallstatt’ı ve St Wolfgang’ı günü birlik gezdik. Salzburg şehrini de bir tam günde gezip bitirdik. Salzburg’da 3 yada en fazla 4 gece kalmanız yeterli olacaktır. Kayak yapmayı seviyorsanız Avusturya’nın en güzel kayak merkezine ev sahipliği yapan Kitzbuhel’e de gidebilirsiniz. Arabayla 2 saatlik bir yol. Çok şirin bir kasabası var. Kayak pistleri dünya çapında en iyilerden sayılıyor. İster günü birlik isterseniz de oraya kadar gitmişken konaklayarak Kitzbuhel’i de programa katabilirsiniz. Yine yol üzerinde Zell Am See’ye de gidebilirsiniz. Göl kenarında yine güzel bir kayak merkezine sahip olan harika bir kasaba. Biz 4 gece Salzburg’da konaklayarak bu saydığım yerlerin hepsini doya doya gezdik.
Salzburg’dan kiraladığımız araçla göller bölgesini geze geze Hallstatt’a doğru giderken yol boyunca Alp Dağları’nın, göllerin, ormanların ve köylerin olduğu şahane manzaraların içinde olmak çok keyifliydi. Yolculuk normalde 1,5 saat sürse de yol boyunca sırasıyla Hof bei Salzburg, Fuschlsee Gölü, Fuschl am See, St Gilgen, Wolfgangsee Gölü, St Wolfgang, Strobl, Bad Ischl ve Bad Goisern’den geçerken hepsini görüp gezmek isteyebilirsiniz böylece süreç mutlaka uzayacaktır.
Özellikle Salzburg ile Hallstatt arasında yer alan St. Wolfgang kasabası Avrupa’nın tatlı Noel Pazarına sahip. St. Wolfgang im Salzkammergut; Orta Avusturya’da, Yukarı Avusturya’nın Salzkammergut bölgesinde, adını Regensburg’lu Aziz Wolfgang’dan alan bir pazar kasabası. Bölgede en popüler yer Hallstatt olsa da St. Wolfgang bence çok daha rüya gibi bir görüntüye sahip.
O nedenle Salzburg’a bir gün, Hallstatt’a bir gün, St Wolfgang’a da bir gün ayırarak bu rotayı ve çevresini mümkünse arabayla (Trenle de olur) detaylıca üç gün boyunca gezmenizi tavsiye ederim. Çünkü Fuschlsee ve Wolfgangsee gölleri ve St. Gilgen ve Fushl kasabaları da görülmeye değer. Noel zamanı giderseniz Noel pazarlarının açılış tarihlerine dikkat etmenizi öneririm. Genellikle kasımın son haftası 25,29 kasım aralarında açılmış oluyorlar.
Hallstatt Hakkında
Dachstein Alpleri’nin dik yamaçları arasında, Hallstatt Gölü’nün (Hallstätter See) kıyısında yer alan Hallstatt 7.000 senelik geçmişiyle Avusturya’nın en eski yerleşim yeri. Ayrıca dünyanın ilk tuz madenine ev sahipliği yapıyor.
Hallstatt Salzburg’dan yaklaşık 80 km, Viyana’dan ise 290 km uzaklıkta yer alıyor.
Salzburg’dan Hallstatt’a otobüs ile gitmek istiyorsanız Salzburg Merkez Tren İstasyonu / Salzburg Hauptbahnhof yanındaki Südtiroler Platz’dan kalkan 150 nolu otobüse binin (gidiş-dönüş 20,80€). Bölgesel otobüslerde biletler 24 saat geçerli.
Hallstatt’a arabamızla geldik, nereye bırakacağız?
Kasabanın içine araç sokamıyorsunuz. Aracınızla geldiyseniz kasaba girişindeki otoparkları kullanabilirsiniz. Girişte makineden sarı bir plastik pul alıyorsunuz, çıkışta da otomattan nakit ya da kredi kartıyla ödemenizi yapabiliyorsunuz. Ücretler: 1 saat 3,5 Euro, 1-2 saat 6 Euro, 3-6 saat 8 Euro, 7-12 saat 9 Euro ve günlük 12 Euro.
HallStatt’ı Nasıl Gezeceğiz, Neler Yapacağız?
Hallstatt bir ucundan diğer ucuna 1.5 km’lik bir yürüyüş mesafesine sahip olan küçük bir kasaba.
Kasabanın renkli ve şirin sokaklarında sokaklarında dolaşın.
Kartpostal kıvamında fotoğraflar veren noktalarında bol bol fotoğraf çekin.
Gölde elektrikli teknelerle tur atın.
Köyün içindeki Beinhaus’u (Kemik Evi) ve tepelerinde eski tuz madenlerini ziyaret edin.
Hallstatt’ın yamaçlarına kurulduğu Salzberg (Salt Mountain) dağına yapılmış olan Skywalk’a çıkın ve tepeden manzarayı izleyin.
Not:
-1997’de UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen Hallstatt’ın, Çin’in Guangdong eyaletine bağlı Huizhou’da bire bir kopyası varmış.
-Nat Geo’nun bir araştırmasına göre dünyada en çok fotoğrafı çekilen 5 yerden biriymiş.
-Hallstatt’a en yakın şehir Salzburg. Salzburg’a direkt uçuş var.
-Gün içinde bot veya tekne kiralayıp köyün çevresini gezinmek: 2 kişilik bir botu 1 saat için yaklaşık 13 euroya kiralarken 3 kişilik bir botu 18 euroya kiralayabilirsiniz. Daha büyük gruplar içinse Mayıs -Ekim arasında günlük tekne turları var. Tur yaklaşık 1 saat kadar sürüyor ve Hallstatt-Obertraun arası gidip geliyor. Tek yön kişi başı 8,50 Euro. Hallstatt market alanından 11.00 / 13.00 / 14.00 / 15.00 saatlerinde kalkıyor.
Central Square Marktplatz
Balkonlarından, pencerelerinden çiçekler fışkıran ve bir yamaca dayanmışçasına duran rengarenk evlerle çevrili küçücük bir meydanı var Hallstatt’ın.
Meydanın ortasında Holy Trinity (Baba, Oğul, Kutsal Ruh) sütunu yer alıyor.
Evleri arkanıza alıp yüzünüzü bu sütuna döndüğünüzde, hemen sol çaprazda kasabanın o meşhur fotoğraflarındaki sivri kuleli Hallstatt Lutheran Kilisesi, sağ tarafındaysa minik kafeler ve dükkanlar bulunuyor. Sağdaki dar sokaktan biraz daha ilerleyince Hallstatt Kültür Miras Müzesi’ne ve oradan da dümdüz yürüdükten sonra otobüslerin ve arabaların park ettiği alana ulaşabilirsiniz. Bu sütunun sol tarafına doğru giderseniz köyün diğer ucuna doğru ilerleyebilirsiniz.
Salzwelten – Tuz Madeni
Hallstatt’ın tuz üretimi tarih öncesi dönemlere dayanıyor ve dünyanın en eski tuz madeni burada yer alıyor. Madeni Nisan-Kasım sonu arasında rehberli turlar eşliğinde gezmek mümkün. Turun kendisi yaklaşık 70 dk sürse de, maden girişine ulaşım için geçen zamanla birlikte yaklaşık 2 saatinizi ayırmanız gerekiyor.
Maden Salzberg’in (Tuz Dağı) yüksek bir noktasında olduğu için buraya panaromik görüntüler sunan Salzbergbahn fünikülerini kullanarak ulaşmak mümkün. Muhteşem ağaçların arasında yapacağınız üç dakikalık tırmanış süresince Hallstatt Gölü’nü ve kasabayı kuş bakışı seyredebilirsiniz.
Yukarıya çıktığınızda madenin girişine ulaşmak için hafif eğimli bir yoldan 15 dk kadar yürümeniz gerekiyor. Madende de tüneller boyunca yaklaşık 2 km yürüyeceğinizi göz önüne alırsak ayağınızda rahat bir ayakkabı olması faydalı olacaktır : ) Bu arada aklınızda bulunsun, madenin içi sabit olarak 8 derece sıcaklıkta oluyormuş; her ne kadar kıyafetlerinize tuz yapışmasın diye bir tulum giydirseler de sizi soğuktan koruyor mu bilemiyorum : )
Tur boyunca tüneller arasından yürüyorsunuz, madenin daha alt seviyelerine inmek için iki kere madencilerin tahta kaydıraklarına biniyorsunuz (60 m uzunluğunda olan kaydırakta tıpkı Disneyland’daki gibi fotoğrafınızı da çekiyorlar) ve en sonunda mini bir trene binerek madenden çıkıyorsunuz. Özellikle çocuklu aileler için çok tatlı bir aktivite olacaktır
Skywalk Seyir Terası
Hallstatt – Dachstein / Salzkammergut bölgesinin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağlayan nefes kesici Alpler panoramasını kendi gözlerinizle görmek isterseniz Salzberg Dağı’nda kurulmuş olan Skywalk seyir terasına mutlaka çıkmalısınız (Kasabadan 350metre yüksekte bulunuyor.) Skywalk’a ulaşmak için tuz madenine giden Salzbergbahn fünikülerini kullanabilirsiniz. Füniküler Nisan-Kasım sonu arasında hizmet veriyor.
Beinhaus – Hallstatt Ossuary – Kemik Evi
Bu kemik ev köyün tepesinde görülen St Michael Kilisesi’nin girişinde bulunuyor.
Ürkütücü hikayesine gelince:
Hallstatt’ta mezarlık için yer sıkıntısı yaşanınca, 1700’lü yıllarda kilise, yeni merhumlara yer açabilmek için mezarlardan kemikleri çıkarmaya başlamış. Kafatasları güneşte kurutulduktan sonra
üzerlerinde sembolik dekoratif çizimler yapılıyormuş ve merhumun ismi ile doğum ve ölüm tarihleri yazılıyormuş. Böylece bu kişilerin bir mezarı olmasa bile hep hatırlanmaları sağlanıyormuş. Bu gelenek 1960’lı yıllarda sona erse de 1983 yılında vefat eden ve son arzusu kemiklerinin buraya konulması olan bir kadının kafatası 1995’te buraya yerleştirilen son kafatası olmuş. Çarmıhın yanındaki altın dişli kafatası da bu kadınınmış. Ölülerin konulduğu evler eskiden Alpler’in doğusunda çok yaygın iken evlerin çoğu zamanla yok olmuş. Hallstatt’daki kemik ev ise en sonunculardan biri ve içinde 1200’e yakın kafatası bulunuyor.
Beinhaus’u 1 Mayıs- 31 Ekim tarihlerinde 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret etmeniz mümkün. 1 Kasım 2017-2 Nisan 2018 tarihlerinde de pazartesi ve salı günleri hariç 11:30-15:30 arasında ziyarete açıkmış. Giriş ücreti 1,5 Euro.
Hallstatt’tan Ne Alınır?
Tuz veya tuzdan yapılmış herhangi bir şey.
Hallstatt’ın ünlü birası Das Bier
SALZBURG
Almanya sınırına yakın, başkent Viyana’nın 320 kilometre batısında yer alan Salzburg’un Alpler’in kuzey ucunda bulunuyor. Çevresinde tuz madeninin çıkarıldığı Salzburg’un ismi tuz şehri anlamına gelen Almanca tuz (Salz) ve şehir (Burg) kelimelerinin birleşiminden almış. 150 bin nüfuslu bir şehir. Almanya’nın Münih şehrine ise 150 km, Venedik’e 280 km, Prag‘a 380 km uzaklıkta bulunuyor. Salzburg’a 180 km uzaklıktaki Innsbruck şehrini de gezebilirsiniz.
1996’da UNESCO Listesine dahil edilen tarihi kent merkezi, dar sokakları, birbirine açılan meydanları, içinden geçen nehri ve çevresini saran dağlarıyla büyüleyen bir şehir. Gezecek pek çok noktası var ve hepsini gezmek için bir gün yeterli.
Salzach Nehrinin bir yakasında Mirabell Bahçeleri, Makartplatz Meydanı ve Mozart’ın yaşadığı ev, diğer yakasında Mozart’ın doğduğu ev ile Getreidegasse Caddesi yer alıyor.
Gezilecek Yerler:
1. Getreidegasse Caddesi
St. Blasius Kilisesinin başında yer alan Salzburg’un en güzel caddesi. Mozartplatz Meydanında şehir merkezine doğru eski şehir (Old Town Salzburg) bölgesinde birkaç kilometre uzayan Getreidegasse Caddesinde pek çok güzel ve renkli mağaza, hediyelik eşya dükkânları, marketler, restoran ve kafeler var. Bu caddedeki markaların tabelaların hepsi ferforje olarak tasarlanmış.
2. Mozart’s Geburtshaus
Mozat’ın Doğduğu Ev; Getreidegasse Caddesi No 9’da yer alan Mozart’ın doğduğu ve 1773’e kadar yaşadığı evin adı. Orta çağ Salzburg’unda Saray bestecisi ve orkestra şef yardımcısı olan Leopold Mozart ve eşi Anna Maria Pertl’in oğlu olarak dünyaya gelen Mozart, ek çok sanatçı gibi dehası ölümünden sonra anlaşılmış bir besteci.
Şimdilerde ise Salzburg’unda festivalinden, binasına, çikolatasından, havalimanı ve üniversitesine kadar her yerde Mozart’ın adı yaşatılıyor. Müze olarak kullanılan binada yer alan ve önceleri Mozart ailesinin yaşadığı, küçük Wolfgang’ın doğduğu daireyi ziyaret etmeniz mümkün. Mozart’ın beşiğinden, biberonuna, piyanosundan kıyafetlerine kadar pek çok eşyası sergileniyor.
3. Dom zu Salzburg – Salzburg Katedrali
Residenzplatz’in yanında yer alan Salzburg Katedrali Mozart’ın da vaftiz töreninin gerçekleştirildiği şahane bir dinsel yapıdır. 774’te inşa edilmiş ve 1614’te yenilenmiş. Çeşitli yangınlardan dolayı zarar görmüş olsa da aslına uygun şekilde restore edilmiş. Slazburg’un en güzel katedrali olarak gösterilen yapı Barok mimarinin en güzel örneklerindendir. Dış cephe kabartmaları, heykelleri, freskleri ve kubbesiyle görmeye değer. Kentin önemli sembollerinden olan katedrale giriş ücretsizdir.
4. Mozartplatz – Mozart Meydanı
Birbirinden güzel kafelerin, cıvıl insanların, seyyar kütüphanelerin bulunduğu meydanda Mozart’ın ihtişamlı heykeli var. 1844’te yapılmış ve Mozart’ın oğlunun huzurunda bir törenle açılmış. Salzburg gezisinde görmeniz gereken yerlerden Salzburg Müzesi de bu meydanda yer alıyor.
5. Residenzplatz ve Kapitelplatz
Residenzplatz Meydanı, Mozartplatz’ın hemen sağında yer alıyor. Salzburg Katedrali, barok tarzda inşa edilen hükümet konutu DomQuartier Salzburg bu meydanda yer alıyor. DomQuartier’in önünden kalkan faytonlara Salzburg turu yapabilirsiniz. Gofret seviyorsanız meydandaki Manner dükkanına uğrayabilirsiniz.
Buraya gelmişken hemen yakında yer alan ve ortasında altın bir küre üzerinde adam figürünün olduğu Kapitelplatz‘a da uğrayabilirsiniz. Kapitalplatz’da yer alan Man of Mozartkugel, Mozart çikolatası üzerindeki adam heykeli. 2007’de Stephan Balkenhol tarafından altıncı sanat projesi için yapılan heykel, Salzburg’un simgesi Mozart ve Mozart çikolatasını temsil ediyor.
6. St Peter’s Manastırı
7. Hohensalzburg Fortress
900 yıllık Hohensalzburg Kalesi Salzburg’un en önemli ve en gözde yapıtı. Yaşadığı tüm savaşlara rağmen ele geçirilemeyip zarar görmeden günümüze ulaşmış.
Avrupa’nın en büyük Orta çağ kalelerinden biri olan Hohensalzburg Kalesi, prens-başpiskoposlar için inşa edilen, Alp Dağlarının ve kentin pitoresk manzarasına nazır bir yere kondurulmuş. Bir tarafta zirvesi karlı Alplerin olağanüstü manzarası, diğer yanda yemyeşil vadiler ve hemen önünüzde de Slazburg ve Salzach Nehri var. Kaleye Kapitelplatz’dan kalkan 19. yüzyıldan kalma fünikülerle çıkabilirsiniz.
Bu noktadan nehrin diğer tarafında bulunan Mirabell Sarayı’nı da görmek mümkün. Avlusunda muazzam Alp Dağlarının fotoğraflarını çekin. Kaledeki müzeleri gezin. Çok büyük bir kale olduğu için gezmenin hayli zaman aldığı yapının içerisinde bir de kukla müzesi de bulunuyor. En az 2 saatinizi ayırmanızı öneririm.
Kale, ocak – nisan ve kasım – aralık aylarında 09.00-17.00, mayıstan eylüle kadar olan dönemde ise 08.30-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 24 Aralık’ta saat 14.00’te kapanıyor. Hohensalzburg Kalesi giriş ücreti 12,90€, indirimli bilet ise 7,40€.
8. Mirabell Palace – Mirabell Garden
Mirabell Sarayı, İtalyan ile Fransız mimari modellerinden esinlenerek Barok tarzında inşa edilmiş görkemli bir saray. 1606’da Avrupa’nın en güzel barok bahçelerinden biri olarak Mirabell Bahçesinin ortasında bulunuyor. Ziyaretçilere açık olmayan sarayın bahçesinde Marble Hall denilen bölümde konserler düzenleniyor.
Mirabell Sarayı ve Melek Merdiveni, haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Mermer Salon, pazartesi, çarşamba, perşembe 08.00-16.00; salı ve cuma günlerinde ise 13.00-16.00 saatleri arasında ziyarete açık. Sarayın diğer odaları belediye meclisine ev sahipliği yaptığından bu odalar halka açık değil.
Mirabell Bahçesi, Salzburg’un tek büyük parkı. Salzburg prensinin misafirleri için yaptırdığı sarayın bahçesi göz alıcı bir peyzaja sahip. Papagena Çeşmesi, Reubens ve Bernini’nin resimleri, 17. yüzyıl tarihli Roma heykelleriyle Rönesans mimarisinin başyapıtları var.
Hemen yakınında cüce heykellerin sergilendiği Mirabell Dwarf Garden de ziyaret etmeye değer. Mirabell Bahçesi ise her gün 08.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık. Mirabell Sarayı ve Bahçesi ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
9. Toy Museum Salzburg
1978’de açılan Salzburg Oyuncak Müzesi, Avusturya’nın en büyük oyuncak müzesi. Bazı oyuncaklar 250 yıllık. Müze çocuklara yönelik olduğundan sergilerin çoğu çocukların göz seviyesi hizasında sergilenmiş. Haftada iki gün eksantrik kukla tiyatrosu oluyor. Müzenin içinde çocuklar için yarış pisti, üç boyutlu sinema ve bir eğlence parkı alanı da var.
10. Hangar-7
Red Bull’a ait Hangar-7 Müzesi, II. Dünya Savaşından kalma uçaklara, özel ve gösteri uçaklarına, helikopterlere, motosikletlere ve Formula 1 araçları gibi eşine az rastlanan sergiye sahip olmasıyla ünlü. Salzburg Havalimanından şehir merkezine giderken yol üstünde ziyaret edilebilir.
11. Hellbrunn Palace
Salzburg merkeze 5 kilometre mesafede yer alan, 1612-1615 yılları arasında yaz sarayı olarak yapılmış olan bir saray kompleksi. Sarayın bahçesinde Avrupa’daki ilk açık hava opera oyununun sergilendiği taştan yapılmış bir açık hava sahnesi bulunuyor. Minyatür göletler, fıskiyeler ve büyüleyici güzellikteki süs bahçelerinden oluşan bahçe kompleksini gezerken birden bire muhteşem su gösterileriyle karşılaşabilirsiniz.
Konaklama:
Salzburg’da Hotel Gerl’de konakladık. Oldukça güzel, keyifli, temiz bir spa oteli, kahvaltısı da çok güzeldi. Kapalı ve açık ısıtmalı havuzları var. Şehir merkezine 8 km mesafede.