Tophane’nin en eski, en bilinen ve en popüler nagile kafesi olan Ali Baba iki yıldır yepyeni restoran, kafe ve nargile konseptiyle Otaköy’de Esma Sultan Yalısı’nın tam karşısındaki koskocaman mekanıyla 24 saat hizmet veriyor. Oryantalist bir mekan, mistik bir havası olmasının yanısıra oldukça şık. Nargilesi çok özel ve düşkünlerinin herzaman ilk tercihi olmuş bir yer.
Kralları ve Arap Şeyhlerini pek çok kez ağırlamış 23 senelik bir maziye sahip, nargile konusundaki başarısını kanıtlamış olan bu mekanla ilgili ilk başta kafamda bazı önyagılar vardı, nargile kafenin restoranı nasıl olur diye. İyiki bu önyagıyla fazla yaşamamış ve Ali Baba’ya tadıma gitmişim. Muhteşem, hatta dehşetti. Evet inanılmaz ama gerçek, nice kebapçılara taş çıkartacak kadar iyi et kullanıyorlar. Profesyonel bir ekip kurmuş, dünya mutfağını Türk mutfağıyla harmanlayarak çok hoş ve zengin bir menü oluşturmuşlar. Mutfağın açık mutfak olması güven uyandırıyor, etrafın tertemiz pırıl pırıl parlaması da çok etkileyici.
Üst kattaki şık ve elegan tarzda döşenmiş özel vip odaları çok hoş. Tuvaletin içinde bile varak çerçeve içinde lcd ekran televizyon var. Vızır vızır çalışan servis ekibi ve yılların deneyimli şefi Bekir Güler’in restoran müdürlüğüne teslim edilmiş parlak bir mekan burası. Geçmişten gelen nargile deneyimini usta bir ekibin restoran deneyimiyle harmanlamışlar anlaşılan. Emek harcanmış güzel bir yer, denemenizi tavsiye ederim.
Çorbalar daha yemeye başlamadan sunumuyla göz doyuruyor. Ezogelin çobası tam kıvamında ve biraz da acıydı. Ben acıyı sevdiğim için çok daha fazla hoşuma gitti, fakat acıyı hiç sevmeyenlerin önceden belirtmesi gerekebilir. Acı sevilmez mi? O çorbaya hakikaten çok yakışmış. Çorbayı çok seven birı olarak gayet başarılı buldum mutlaka denemelisiniz.
Ali Baba Restoran ara sıcaklarda İçli köftesiyle iddialı. Bu iddiasında da haklı. Ben içli köftenin dışını kalın sevenlerdenim, eğer siz de benim gibi seviyorsanız bu içli köfteye bayılacaksınız. İç malzemesi çok kuvvetli, eti yağsız dana eti olduğundan kızarmış olmasına rağmen oldukça hafifti.
Gevurdağ salatası kebabın yanına en yakışan salatadır. Ben normalde soğanlısını yemem, bu defa yedim ve zerre kadar rahatsız olmadım. Malzemesi oldukça bol, soğanı, cevizi, domatesi o kadar güzel ayarlanmış ki birinden birinin tadını daha baskın almıyorsunuz. Tabağın etrafına serpiştirilen sumakla beraber göze de mide ye hitab ediyor.
Ali Baba’nın en favori lezzeti Ali Baba Karışık Kebap. Herkes çok beğeniyormuş, en çok talep gören tabaklardan biriymiş. Özellikle Arap misafirlerin gözdesiymiş. Araplar ağızlarının tadını biliyormuş doğrusu. Köftesi köfte değil bildiğiniz et, katkı maddesi ve baharat o kadar az ki keser kesmez parçalanıyor. Dana döş kullanılıyormuş, bayıla bayıla yersiniz. Adana Kebabında gram yağ yok, Adana Kebap hani ağzınızda yapış yapış bir tad bırakır ya genelde, inanın bunu tertemiz yiyorsunuz. Tavuk şiş yumuşacık, yemeği soğutmama rağmen tavuk şişin setleşmemesi gerçekten önemli bir detaydı. Kuzu şiş hiç kokmuyordu. Pirzola da gayet güzeldi. Ama bir abagannuş vardı ki kömür ateşinin tadı üzerindeydi, cidden harikaydı. Bu kocaman et tabağına odun fırınında yaptıkları kaşarlı pide ve fındık lahmacunu da kondurmuşlar. Görü görmez mutluluk hissi veren karbonhidrat hele ki bir de odun fırınında yapılıyorsa daha başka ne olsun? İçli köftesi de var. Tabak oldukça doyuucu hem de sadece et yediğinizin farkına varıyorsunuz. Yanına alacağınız başlangıçlarla arzuya göre takviye ederseniz iki kişi bu tabakla rahatlıkla doyabilir.
Ayrıca her mekanda olmazsa olmaz kriterim olarak menüde aradığım ‘’Sporcu dostu yemekler’’ kriterimi yüzde yüz sağlayan bir mekan burası. Spocular, formuna ve sağlıklı beslenmeye özen gösterenler burada rahatlıkla yemek yiyebilir.
Gelelim bombaya… Bence sırf bu Tahinli Pide için bile kalkıp Ali Baba’ya gidilir. 1000 kilometre aşarım öyle diyeyim. İnsana diyeti de niyeti de bozdurur. Pidesi o kadar ince ki tahini sıcak helva gibi yiyorsunuz. Sonra hayata toz pembe bakmaya başlıyorsunuz. Yok böyle bir şey, efsane bir lezzet, anlatılmaz yaşanır. Bence hemen gidip denemelisiniz. Beni de heran etrafınızdaki bir masada tahinli pide yerken görebilirsiniz. Umarım aklımdan söküp atabilirim yoksa sporcu kimliğim obez kimliğine dönüşebilir.
Kabak tatlısı başka yerlerde gördüklerimizden değil, çok ince çıtır kabak üzerinde kaymağıyla ve altındaki hafif şerbetiyle oldukça hafif ve kahvenin yanına çok iyi giden bir tatlı.
Yemeklerin fiyatları ortama, mekana, lokasyona, kaliteye ve servise göre olduka uygun bence. Yemekler gerçekten lezzetli ve menü özenle hazırlanmış bir menü. Tüm et içeren yemeklerde katkısız, katışıksız saf et yediğinizi anlayabiliyorsunuz mesela. Bu çok önemli. Porsiyonlar da oldukça büyük. Mekan İstanbul’un en gözde semtlerinden birinin tam ortasında ve 24 saat açık. Gece klübünden çıkanların çorba, mantı, çökertme yemek için uğrayabilecekleri, hatta geceyi çok uzatanların direkt kahvaltı edebilecekleri güzel bi yer olabilir. Günün her saati kahvaltı edebileceğiniz, nargile keyfi yapabileceğiniz, başarılı menüsüyle öğlen ve akşam yemeklerine yada çaya kahveye gidebileceğiniz çok kapsamlı sirkülasyonu yoğun bir mekan burası. Mekanın sahibi Mert Yoğurtçu’nun kahve ve çay konusunda iddiası büyük, öyle büyük ki hemen bitişiğindeki Starbucks’ın yerini de alıp mekanı büyütmüşler. Menengiç kahvesini mutlaka deneyin derim.
Ali Baba’nın 45 çeşit aromadan oluşan bayağı zengin bir Nargile menüsü var. Herbiri normal, buzlu ve meyveli olarak 3 seçeneğe sahip. Fiyatları da bu seçeneklere göre değişiyor. (Normal, Buzlu, Meyveli) En çok tutulanı ise Ali Baba Spesiyal. İçeriği gizli, formülü Ali Baba’ya ait ve sır gibi saklıyorlar. Ali Baba Spesiyali naneli veya nanesiz seçenekleriyle deneyebilisiniz.
Menüden seçmeler:
Menüde o kadar çok çeşit var ki hepsine değinmek imkansız. Pideler, pizzalar, ekmekler, lavaşlar odun fırınında yapılıyor. Mutlaka masanızda olmalı. Çorbalar, başlangıçlar, ara sıcakla, sandviçler, burgerler, aperatifler ve salatalar oldukça zengin. Hem dünya mutfağından hem de Tük mutfağından seçeneklerle dolu. Sadece döner başlığı altında bile 8 kalem yemek var. Dürümler ve ana yemekler insanın aklını alıyor. Kısacası her damak zevkine uygun bir yemek mutlaka var. Buraya çok kalabalık gruplar halinde geldiğinizde de kim ne yiyecek sıkıntısı yaşamazsınız. Herkes kendi damak zevkine göre birşeyle mutlaka bulacaktır.
İşkembe Çorbası
Cajun Chicken Basket
Börek Sepeti
Pastırmalı Humus
Kiremitte Mantar
Paçanga Böreği
Light Tost
3’Lü Mini Burger
Hot Dog
Falafel Salatası
Çökertme Kebabı
Çıtır Kuşbaşılı Pide
Piliç Etli Kaşarlı Lahmacun
Combo Pizza
Pilav Üstü Döner
Mantarlı Etli Wrap
Bownie Cheesecake
