Bayramın üçüncü günü Karamürsel’de Çamçukur Köyü’nde doğal bir ortamda dinlenmek ve doğal ürünlerle yapılmış köy kahvaltısı yapmak için daha çok yeni açılmış olan Papuli Butik Otel’e gittim. Haziran ayına açılmış olan bu tatlı butik otel İstanbul’a sadece bir saat uzaklıkta ama çok başka bir dünya…
Karamürsel şehir merkezine 4 Km uzaklıkta olan bu 7 odalı tatlı aile işletmesi Samanlı dağları eteklerinde kurulmuş olan Çamçukur köyü’nün içinde yer alıyor. Körfez ve köprü manzarasıyla ayrı, köy ortamının verdiği doğallık ve sükunet ile ayrı büyülüyor.
Otelin çok güzel bir hikayesi var.
Papuli Butik Otel’in yer aldığı ‘’Çamçukur Köyü’’ 1877-1878 Osmanlı –Rus savaşı sonrası Artvin Arhavi taraflarından göç edenlerin yaklaşık 100 yıldır yaşadığı laz köyüymüş. Bu köyde Doğu Karadeniz yerleşim biçimi hakim olmuş. Evlerin bir çoğu zamanın şartlarına uyum sağlamış ve klasik Doğu Karadeniz mimarisinin dışına çıkmış olsa da köy insanlarında hala Karadeniz insanın sıcaklığı ve misafirperverliği devam etmekte… Bu otel binası da Doğu Karadeniz mimarisiyle taş blok üzerine oturtulmuş ahşap ve tuğla karışımı 2 katlı kargir bir evmiş. Sahipleri doğup büyüdükleri bu evi 2016 yılında restore edip bu doğal güzelliği herkes görsün ve yaşasın diye turizme açmaya karar vermiş.
Daha çok yeni açılmış olan Papuli’de şehir hayatından uzak, sessiz ve sakin köy hayatını 4 mevsim soluyabilirsiniz. Otelin şirin odalarında konaklarken; kış aylarında şömine başında, yaz aylarında mis kokulu meyve ağaçları arasında sabahları eşsiz köy kahvaltısı yiyerek güne başlayabilir, akşamları da yöresel ev yemeklerinden tadabilirsiniz. Akşam yemeği deniz manzaralı bahçede 23:30 ‘a kadar sunuluyor. Otelin 50 kişi kapasiteli restoranında sabah 07:30/13:00 arası doğal ürünler ve ev yapımı ekşi mayalı ekmeğin yer aldığı nefir bir serpme kahvaltı sunuluyor.
Karamürsel sepetinin Osmanlı dönemine ait ilginç hikayesini dinleyerek, Osmangazi Köprüsü’ne ve Körfeze bakarak kahvaltı etmenin keyfi çok başka. Mutfağa girdim; minci yapılıyor, odun fırınında ekşi mayalı ve Boşnak ekmekleri pişiriliyor, pişiler kızartılıyordu. Sıcak bir aile ortamı vardı. Karamürsel sepetinin hikayesine gelince; alt kısmı dar yukarı kısımlara doğru genişleyen konik bir sepet. Zamanında Osmanlı padişahlarına sunulan meyveler Karamürsel’den toplanıp gönderilirmiş. Birgün padişahın huzuruna bu ufak görüntülü ama hcmi büyük sepet ile meyve ikram etmek üzere padişahın huzuruna varan Karamürselli’yi vezirlerden biri durdurmuş. ”Utanmıyor musun bu küçük sepeti koskoca padişahımıza sunmaya” demiş. Karamürselli sen bana bir tepsi getir demiş. Tepsi gelince sepeti içine boşaltmış, o kadar çok meyve varmış ki kocaman tepsiye bile sığmamış. “Sen beni Ufak tefek gördün de Karamürsel sepeti mi sandın?” Lafı da buradan geliyor herhalde. Kahvaltıya dışarıdan da misafir kabul ediliyor. Serpme kahvaltı 35 TL.
Odalarda insanı yormayan sade ve naif bir dekorasyon hakim. Ücretsiz wifi bulunuyor.
Toplam 7 odalı bu güzel butik otelin ayrı olarak inşa edilmiş bir de restoranı var. 1 dönüm alan içinde yer alan mekanda düğün, nişan, kına gecesi, toplantı, doğum günü gibi organizasyonlar da yapılıyor. Çok şık masalar hazırlanıyor. Farklı sürprizler ve kutlama yerleri arayanlar için ideal.
Oda Fiyatları: 200 – 300 TL
Adres: Çamçukur Mahallesi, Numara 232, Karamürsel/Kocaeli
Tel: 0262 454 13 03