Ağustos Ayında bir başka güzel oluyormuş Kapadokya! Yazın bunaltan sıcaklarından kaçmak için; biraz olsun serinleten ve gündüz havuz güneş olanağıyla da bu keyfi katmerleyen nefis bir tatil yaptım bu hafta sonu Museum Hotel’de.
Dünyanın en özel bölgelerinden biri olan Kapadokya’nın tek konsept oteli olan Museum Hotel alışılmışın dışındaki “Müze” konsepti, birbirinden tamamen farklı ve paha biçilmez antikalarla dekore edilmiş 30 çok özel kaya ve geleneksel taş odası, nefes kesen manzarası, Kapadokya’nın binlerce yıllık tarihi zenginliğini her köşesinde hissettiren muhteşem konumu,Türkiye’nin tek Relais & Chateaux üye oteli oluşu, yüksek hizmet kalitesi, seçilmiş kalifiye ekibi ve birbirinden harika detaylarıyla büyüleyici ve eşsiz bir otel.
Kapadokya bölgesinin “İlk lüks oteli” olan Museum Hotel eski harabe, mağara ve yıkıntı evlerin aslına sadık kalınarak özenle restore edilmesiyle ortaya çıkmış muhteşem bir eser gibi adeta. Özellikle balayı çiftleri için mükemmel bir adres. Güzel konumu sayesinde oda ve süitlerinin büyük bir bölümü, restoranlar, teraslar ve barlarının tamamı Kapadokya’nın muhteşem manzarasına hakim. Göreme vadisi, Aşk vadisi, Güvercinlik Vadisi, Kızıl Vadi, Avanos ve Erciyes dağı gibi Kapadokya’nın en önemli görsel güzelliklerini her köşesinden kuşbakışı seyredebiliyorsunuz. Otelden çıkmaya bile gerek duymuyorsunuz. O kadar güzel ki her yanına hayran oluyorsunuz. Oturup izlemek istiyorsunuz. Avlusundaki manzaraya nazır havuz da ayrı özellik katmış Museum’a.
Museum Hotel; özellikleri, sanatsal ve tarihi yapısı, konsepti, geleneksel dekorasyonu ve sunduğu lezzetler göz önüne alınarak Türkiye’de Relais & Chateaux oteli olmaya layık görülen tek otel olmayı başarmış. Bu farkını da ortaya koyuyor. Aynı zamanda dünya otelcilik sektörünün en prestijli ödüllerinden olan International Hotel Awards 2013 tarafından En İyi Otel Mimarisi ve En İyi Otel Restorasyonu ve Yenilemesi ödüllerinin sahibi olmuş.
Otelin konumlandığı alan binlerce yıldır Hitit, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından ev, ahır, mutfak ve depo gibi birçok amaç için kullanılmış olan onlarca mağara ve taş evlerden oluşuyor. bu ender mağara ve taş evler, günümüzde çok özenli bir projenin sonucu olarak Museum Hotel bünyesinde yaşatılıyor. Selçuklu dönemiyle birlikte elle yontulmuş sarı taşlarla yapılan evler de yaşam yerleri olarak kullanılmaya başlamış. Resepsiyon, Taşköşk, Eflatun Suite ve Restaurant (Lil’a) da o taş evlerden…
Museum Hotel restorasyonları 1998 yılında başlamış ve halihazırda bünyesinde bulunan birçok mağaranın restorasyonuna da devam ediliyor…
Odalara gelirsek: Museum Hotel’de herbiri farklı ve kendine has döşenmiş toplam 30 taş oda ve suit bulunuyor. Hepsinin de bir ismi var. Odalar Deluxe room, deluxe suites, junior superior suites, superior suites, spa suites ve imperial suites şeklinde büyüklüğüne ve kapsamına göre ayrılıyor.
Spa Suitlere özel mağara tüneli ile ulaşıyorsunuz. Selçuklu mimarisi kemer taş yatak odaları, 2 farklı banyo, özel tasarım double Jakuzi, özel mağara şarap mahzeni, masaj odası ve odalarda yer alan onlarca paha biçilmez antika… Bu odalarda kaldığınızda Kapadokya’nın Dünya’dan farklı bir gezegen olduğunu düşünüyorsunuz.
Imperial Suitler otelin en ihtişamlı odaları.
Benim konakladığım ‘’Şelale Cave Suite’’: Museum Hotel’in Kral odalarından biri, aynı zamanda otelin en son restore edilen odalarından bir tanesi. Vadinin hemen yamacında, kendine has bahçesi ve inanılmaz bir Kapadokya manzarasına sahip çok özel ve çok farklı bir oda.
Girişinde yer alan kaya tünel ilk olarak yatak odasına açılıyor. Birbirinden özel Türk kumaşları ve antikalar ile dekore edilmiş olan odanın yatak odasında müze bölümleri de yer alıyor. Oturma odası ise tavan işleme, şömine ve muhteşem bir Kapadokya manzarasına sahip. Lavabo ve duşların yer aldığı bölüm ise tam bir tasarım harikası. Bu bölümden yine ufak bir tünel ile Kapadokya’nın en güzel manzarasına hakim Jakuzi bölümüne geçiyorsunuz. Erciyes dağı, kızıl vadi ve Göreme vadilerini kuşbakışı seyrederken jakuzide keyif yapmak tarifsiz. Jakuziyi saran mermer balık havuzu, havuza su sağlayan ve odaya da ismini veren ufak Şelale’nin sesi size huzur veriyor. Özellikle balayı çiftleri için unutulmaz bir deneyim vadeden Şelale Cave Suite her anlamda gerçek bir lüks Kapadokya deneyimi.
Otelde Yapacağınız Çok Şey Var! Aktivite Çok..
Burada sıkılmak için de vaktiniz yok çünkü çok fazla aktivite olanağınız var. A’la carté restorant Lil’a da servis edilen tüm yemeklerde (mümkün olduğunca) ekolojik ürünler kullanılıyor. Tesise yürüyüş mesafesinde olan ve peri bacaları arasında yer alan bir “Ekolojik Bahçe” meydana getirilmiş. Konaklamanız süresince bahçede istediğiniz zaman vakit geçirebiliyor, ekolojik olarak yetiştirilen tüm meyveleri tadabiliyor ve sebzelerden akşam yemeğiniz için toplayabiliyorsunuz. Dahası, yemek dersi öncesi yapmak istediğiniz yemeğin malzemelerini şef eşliğinde bahçeden temin edebiliyorsunuz. Yemek workshop’ları da çok güzel düşünülmüş. Balon Uçuşu, At Turu, Sabah Yürüyüşleri, Sema Gösterisi gibi aktiviteler de yapabiliyorsunuz.
Kapadokya vadilerinde yer alan Golf-Karavanında istediğiniz sürece vakit geçirebiliyor, driving range oyunlarına ücretsiz olarak katılabiliyorsunuz. (Cross Golf doğaya en ufak bir olumsuz etkisi olmayan bir Golf türüdür. Klasik Golf ekipmanlarıyla oynanır ve oyunun en büyük farkı delik (çukur) yerine Net (ağ, kale) kullanılıyor olmasıdır. Cross Golf ile Kapadokya, dünya üzerinde golf oynanılabilen ilk ve tek Unesco koruma alanı durumundadır.)
Bir başka güzelliği ise; Vadi’de yemek keyfi! Haziran ve Ekim tarihleri arasında, Kapadokya’nın en büyüleyici ve mistik vadilerinde “sürpriz” günbatımı kokteyli ve akşam yemeği, balon uçuşu sonrası vadide özel sabah kahvaltısı ve hatta gizli bir vadide özel masaj hizmeti gibi birbirinden özel olanaklar sunuyorlar.
Peki Neden ‘MUSEUM’?
Projenin fikir babası ve Indigo Group Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tosun; Osmanlı, Selçuklu, Bizans, Roma ve Hitit dönemlerini kapsayan çok geniş bir koleksiyona sahip seçkin bir antika koleksiyoncu. Projenin en başından itibaren otel misafirlerinin odalarında yıllar öncesini yaşamaları, Kapadokya kültürünü tüm ayrıntılarıyla tatmaları ve Museum Hotel’in misafirlerine “yaşayan müze” tecrübesi yaşatması planlanmış. Museum Hotel’in tüm odaları, Restaurant, Lobby ve de dış mekanları Nevşehir Müze’sine kayıtlı paha biçilmez antikalarla dekore edilmiş.
Museum Hotel’in bulunduğu bölgede son dönemde yaşayan halkın Tekeli boyuna ait oldukları biliniyor. Bu yüzden de Museum Hotel’in bulunduğu mahalle “Tekeli” olarak adlandırılmış. Tekeli boyu aynı zamanda Akhal-Teke olarak bilenen meşhur at cinsini de Anadolu’ya getiren Yörük Türkmen boyu olarak da ün salmış. O zamanlar “Güzel atlar diyarı” olarak bilinen Kapadokya, Tekeliler için fazlaca davetkar olması kaçınılmaz bir tarihi gerçek olsa gerek.
RELAIS & CHATEAUX
1954 yılında Fransa’da belli bir kalite misyonunu benimsemiş oteller tarafından kurulan Relais & Chateaux, bugün 60 ülke ve 5 kıtada 500’e yakın üye oteli bulunan dünyanın en prestijli otel konsorsiyumlarından biridir. Sadece belli kalite standartlarına sahip, karakteristik özellikleri bulunan, lüks ve butik konaklamanın, gurme lezzetlerin ve şarap tadımının en güzel örneklerini sunan butik Oteller, Şatolar ve Restaurant’lar Relais & Chateaux üyesi kabul edilebilmektedirler.
Alakart Restaurant Lil’a:
Yüzyıllarca birçok farklı kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kapadokya, Anadolu’nun en zengin yemek kültürüne sahip bölgelerinden biri. 20.yy‘ın başlarına kadar Kapadokya bölgesinde yüzlerce yıl birlikte yaşamış olan Türk, Rum ve Ermeniler bu zenginliğin temel taşlarını oluşturmuşlar. Bu farklı kültürler mimari ve yaşam tarzı gibi alanların yanında, yemek alışkanlıkları ve lezzetler konusunda da birbirlerini etkilemişler ve ortaya nadide bir yemek kültürü çıkmış.
Türkiye’nin tek Relais & Chateaux oteli unvanına sahip Museum Otel’in, Kapadokya’nın en güzel lokasyonuna ve manzarasına sahip restoranı olan Lil’a; Türk mutfağının en güzel örneklerini, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş özel tatlarını ve Kapadokya’ya özgü geleneksel lezzetleri seçkin bir mutfak ve servis anlayışı ile sunuyor. Türkiye’de yeni neslin en başarılı şeflerinden Çağrı Erdoğan tarafından tasarlanan menüleri ile Anadolu mutfağının ve Kapadokya yemek kültürünün en özel lezzetlerini tadabiliyorsunuz.
Kahvaltıda servis edilen bal ve yumurta doğal arıcılık ve doğal tavukçuluk faaliyetleri ile ürettikleri 100% organik lezzetler olarak ön plana çıkıyor. Otele çok yakın mesafede Peri Bacaları arasında yer alan ‘’Ekolojik Bahçe’’ de elma’dan badem’e, çilek’ten ceviz’e oldukça geniş bir ürün yelpazesi içeren bahçelerin büyük bölümünde Museum Hotel özel şaraplarının hammaddesi olan Kapadokya üzümlerini yetiştiriliyor.
Tüm odalarda; televizyon, kasa, yastık menüsü, çay-kahve seti, su ısıtıcısı ve kablosuz internet erişimi bulunuyor.
Oda Fiyatları: 400 – 1000 Euro
Adres: Goreme Cad., 50240 Uçhisar Belediyesi/Nevşehir
Tel: 0384 219 22 20
Kapadokya’ya gitmişken muhakkak balona binin. Sabah 5 gibi kalkıyor, gün doğumunu balonda ve eşsiz Kapadokya manzarasıyla bütünleşirken izleme şansına nail oluyorsunuz. Uçuş 1 saat sürüyor. Kapadokya’nın en güzel vadilerinden biri olan Aşk Vadisi’nin içinden süzülerek yere iniş yapıyorsunuz. Harika bir deneyim.