Italya’da değil Taksim Litera’dayım. İçine girdiğim çerçeveden bakıldığında sırtımı tipik ve minik bir Avrupa kasabasına dönmüş gibi dursam da, kıtalar arasında uzanan güzeller güzeli bir şehrin ful ihtişamını aldım karşıma. İstanbul’un tarihi dokusunun akan sular etrafındaki ağır, sakin ve sağlam duruşunu izliyorum aslında… Ne de olsa Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul’um dört büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı İmparatorluklarını ağırlamış topraklarında.
İstanbul Beyoğlu’nda; İstiklal Caddesini kesen Yeni Çarşı Caddesi’nde (Galatasaray Lisesi’nin hemen yanındaki sokakta) bulunan Litera, Kültür Evi ve Goethe Institut binasının en üst katında yer alıyor.
Marmara denizi, tarihi yarımada ve Haliç’in birleştiği noktayı en iyi açıdan gören Adalar ve daha fazlasına sahip olan geniş manzarası ile sıra dışı bir mekân olmasının yanı sıra lezzetleri ve güzel kokteylleriyle de sevilen bir yer Litera. Dört mevsim boyunca da bu manzarada açık ve kapalı alanda hizmet veriyor. 14 yıllık bir maziye sahip.
Dünya mutfağından lezzetlere yer verdiği menüsünde özellikle de Alman ve Avusturya mutfağından çeşitlemeler sunuyor Litera. Mekan sabah 11:00’da güne merhaba diyor, öğle yemekleri ile gün boyu Cafe havasında devam ediyor ve saat 19.00’dan itibaren akşam yemeği servisine geçiyor. Yemek sonrasında da dj müzikleri eşliğinde klüp eğlencesi sunuyor. Yaşayan ve yaşatan bir mekan Litera. Sanki bir ruhu var bu mekanın!
‘’Modern hayatın gelenekselle uyarlandığı, eskinin yüzünün yeniyle bütünleştiği, köklerine bağlı, renovasyona açık günler, hem gelenekçi hem modern ama her daim özgür beyinler, mutlu yüzler, keyfi yerinde, ağzı tadında öğünler olsun’’ diyerek yemek deneyimlerime geçmek istiyorum.
Kendi fırınlarından aldıkları Alman, Avusturya ve Rus ekmekleri, özel bir tapas eşliğinde sunuluyor. Ardından masaya mozzarella peyniri, pavurya ve köz biber ile rulo edilmiş sushi kıvamında lezzete büründürülmüş olan nefis bir Füme Somon Terine geliyor. 24 TL. Çok özel yöntemlerle yapılan Ahtapot Carpaccio ile soğuk başlangıçlarımız tamamlanıyor. 28 TL. Şarabımıza eşlik eden Peynir Kulesi de hem görüntüsüyle hem de lezzetiyle içimizi açıyor. 26 TL.
Sıcak başlanğıçlarda ise ızgara kabak, mozzarella ve köz biberle yapılmış, tortillaya sarılmış L’tera Böreği ve Hellimli Biber Dolma güzel seçenekler olarak masamızda yerlerini alıyor. 21 – 23 TL.
Ana yemeklere geldiğimizde: İçi sote edilmiş sebzelerle doldurulmuş nefis bir bonfile yemeği olan ‘’Bonfile Şövalye’’ ile içinde ekmeğin kırıntısını bile barındırmayan safi etten yapılmış nefis bir ‘’Alman Köftesi’’, hafif ama derin bir lezzete sahip olan ‘’Izgara Levrek’’ ve daha dinamik ve genç bir tabak olan ‘’Wok Tavuk’’ oldukça başarılıydı. 45 – 37 – 39 – 34 TL
Yemekleri güzel, müzikleri özel, akşamları da klüp eğlencesi sunan Litera’yı denemenizi öneririm.
Ağzınıza layık lezzetleri, gözünüzü gönlünüzü açan bir manzara, nezih eğlence, iyi servis ve uygun fiyat dörtlüsüyle mükemmel bir şekilde birleştirmiş olduğu için Litera’yı tebrik ediyorum.