Yüz ölçümüyle Doğu Anadolu’nun en büyük, Türkiye’nin de 3. büyük şehri olan, cağ kebabı ile meşhur ilimiz Erzurum’da bol oksijenli ve bir o kadar da eğlenceli bir hafta sonu geçirdik. Palandöken Dağı’nda kurulu olan kayak merkezi bu şehrin en büyük cazibesi elbetteki. Başköy mevkiinde bulunan bu kayak merkezi kış mevsiminde kuzey yamacında barındırdığı kar miktarı, kalitesi ve Türkiye’nin en uzun pistine sahip olma özelliğiyle öne çıkıyor. Sadece Palandöken’e özgü bir çiçek olan Palandökenensis ise Mayıs ayında açıyor.
Palandöken Dağı, Erzurum’un 10 km güneyinde bulunan zirvesiyle çevrenin en yüksek noktası olan 3125 metre rakımlı, tektonik bir dağ. Adı palan (eşek semeri) ile döken kelimelerinden oluşuyor. Eşeğin palanına vurulan heybelerin dağın dik yollarında devrilmesine kinaye olarak türetilmiş bir isim.İstanbul’dan Erzurum’a Thy’nin direkt uçuşuyla bir buçuk saatte ulaşıyorsunuz. Palandöken’in Erzurum şehir merkezine 4 km kadar yakın bir mesafede bulunması sayesinde ulaşımı da oldukça kolay. Hiç yorulmuyorsunuz. Genelde dağ otellerine ulaşmak çok uzun süren yorucu yolculuklar gerektirir. Palandöken’in en güzel yanı yorucu bir dağ tırmanışı gerektirmeden havaalanından 15-20 dakikada ulaşılabiliyor olması. Dadaş memleketinde kayak keyfi ışıklandırılmış pistler sayesinde akşam saat sekize kadar sürüyor.
Palandöken’in hatta Erzurum’un en iyi oteli olarak bilinen Sway Hotels’de konakladık. Otelin iç mimarisini, temizliğini, ferahlığını, odaların geniş ve rahat oluşunu, yemeklerin çok çeşitli ve güzel oluşunu beğendik. Otelin hemen önünden pistlere çıkılıyor olması da en güzel yanıydı. Ayrıca Dedeman ve Polat Hotel de kalınabilecek oteller arasında bulunuyor. Tavsiyem Sway Hotel’de kalmanız olacaktır.
Cosmopolitan dergisinin yapmış olduğu bir etkinlik için buraya davet edildik. Bu sayede ilk kez Uludağ, Kartalkaya ve Avrupa’daki çeşitli kayak merkezleri dışında bir yerde kayak yapma fırsatını yakalamış olduk. Uludağ ve Kartalkaya’nın kalabalığından sıkılanlar için çok iyi bir seçim olabileceğini düşünüyorum.
Erzurum’un içine gitme fırsatınız olursa Erzincankapı semtinde meşhur Osmanlı Çorbacısı’nı ve Gelgör Cağ Kebapçısı’nı denemenizi öneriyorum. Kadayıf dolmasını da mutlaka tatmalısınız