Şiir gibi şehre, şiir gibi bir mekan.
Fındıklı’da Muhteşem Boğaz manzarası, güleryüzlü servisi, geniş kapalı ve açık alanlariyla ferah ortamı, zengin mutfağı ve eğlenceli akşamlarıyla aurasi yüksek, dinamik bir yer Sardunya. 1976’dan bugüne ayakta duran bu sağlam mekanın insanı mutlu eden bir atmosferi, bir yaşanmışlığı var.
Karaköy’de denize sıfır, yemesi, içmesi oldukça lezzetli hatta cateringiyle bu sene gecce.com Mekan Oscarları Geccesi’nde ödüle layık bulunan, yiyecek – icecek sektöründe 27 yıllık istikrarlı bir çizgisi olan bu restorani mutlaka ziyaret etmelisiniz. Üstüne basıyorum çünkü genelde manzarası çok iyi olan ve aynı zamanda bu kadar kocaman, ferah olan restoranlar bazen lezzet konusunda cok da süper olmayabiliyor. Burasi aksini kanıtlayan bir mekan olarak önemli.
Özellikle üzerinde çok düşünülerek oluşturulmuş menüleri oldukça sağlam ve başarılı. Menü uluslararası bir menü, hem yabancılara hem de biz Türkler’in damak zevkine uygun. Buraya sırf etli yaprak sarma yemek için gelen bile var o kadar söylüyorum. Thai usulü tavuk salatası mı dersiniz? Mısır ekmeği üzerinde hamsi mi? Pastırmalı ızgara börek mi? Sokak köftesi mi? Birbirinden çeşitli, isimleri kadar görüntüleri de yaratıcı olan tabakları gelip burada tatmanızı öneririm.
Mutfağin sırrının çalışanların istikrarli şekilde yıllardır işlerine aynı yerde devam ediyor olmasi, hem de yemeklerde kullanilan salça ve sıvı yağın Sardunya için özel üretiliyor olmasi ve etlerini kendi et fabrikalarından temin ediyor olmalarına bağlıyorum. Çok sayıda restoran gezen biri olarak kişisel kanaatim; malzemesini özel üreten yada ürettiren ayrıca çalışanlarıyla aile gibi olmuş işletmelerin herzaman daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Sardunya Yalı Karaköy de buna iyi bir örnek.
Sardunya dekorasyonunu da yeniledi. Mekanın her köşesinde denizin verdiği ferahlığı hissedebiliyorsunuz. Açık renklerin hakim olduğu ortamda adeta içiniz açılıyor. Farklı bir tarz olmuş. Özellikle öğlenleri iş adamlarımızın oldukça ilgi gösterdiği bir mekan, iş toplantıları için çok rağbet gören bir restoran olmasına rağmen resmi bir ortam değil, tam bir aile ortamı, dost meclisi, eğlenceli ve aurası yüksek bir mekan olmuş. Ayni zamanda da kendinizi çok rahat hissettiğiniz bir ortam. Kapalı iç kısımda kendinizi saki evinizin Boğaz’a uzanan salonunda gibi hissediyor, açık kısımda terasınızda keyif yapar gibisiniz ve dış kısımda koltuklu bir bölme var orası da sanki oturma odanız kıvamında.
Sardunya’nın klasikleşmiş lezzetleri olan Tuzda Balık, Somonlu Noodle, Levrek Buğulama, Yoğurtlu Kebap, Etli Yaprak Sarma, Dryaged Antrikot, Biberli Tavuk Izgara gibi ana yemekler ile beraber her yaşa hitab eden nokta atışı bir menu yaratılmış. Mesela Big Chefs, Midpoint gibi yerlerin müdavimi olan gençliğe hitab eden Rozbif Tartine, Atıştırmalık Tabağı, Paprikalı Mini Sosis, Avcı Böreği, Peynir Tahtası, Etli Taco gibi biranın en iyi arkadaşı olabilecek yemekler de var. Rakıya arkadaş sıcak ve soğuk mezeler de var. Fiyatlar da bu mekana, bu ambiyansa, bu manzaraya, bu servise ve lezzete göre inanılmaz uygun.
Herkese uygun ve her parçasıyla lezzetli bir menu yapılmış. Çünkü artık Sardunya Yalı Karaköy, sadece geceleri canlı müzik programı yapan bir yer olarak bilinmek istemiyor. Bu yüzden canlı müziği kaldırmışlar. Mekanı daha geniş kitlelerle ve günün her saatinde paylaşmak istiyorlar. Lezzetlerini ön plana almak istemeleri de çok haklı oldukları bir tutum. Çünkü gerçekten hakediyorlar. Özellikle gençlere sesleniyorum, iyi yemek ve iyi ortam istiyorsanız bence hep aynı zincir mekanlara gitmekten vazgeçin. Onlara muadil İstanbul’umuzu doyasıya içimize çektiğimiz ve yılların tecribesiyle çalışan mutfağına güvendiğimiz bir mekana ayağınızı alıştırabilirsiniz.
Limon turşusu ile tatlandırılmış ve buharda pişirilmiş 160 gr olarak servis edilen ‘’Buharda Somon Salata’’ Şef Çiğdem Alagök Coşkun’un bana illaki yemelisin diye sunduğu efsane bir lezzet, benim gibi somonu sevenler, bunu bir kenara not edin. Ayrıca her mekanda özellikle üstünde durduğum bir unsur olan ‘’Sporcu Dostu Yemekler’’ kriterini de süper sağlıklı salataları, ızgara et, tavuk, balıkları ve zeytinyağlı mezeleriyle en üst düzeyde sağlıyor.
Ön plana çıkan öyle bir yemek var kid aha görüntüsüyle gel beni ye diyor. Mısır ekmeği üzerinde servis edilen kılçıksız hamsi tava. Favorim oldu. Menüde ismi ‘’Karadeniz Esintisi’’ olarak geçiyor çünkü mevsimine göre değişen balıklarla yapılıyor. Hamsi burada bir başka türlü yapılıyor, illaki deneyin derim. Boğazda balık ekmek yeme keyfi yaşamak isteyenlere duyrulur.
Izgarada yapılmış olmasına rağmen yumuşacık ve dolu dolu bir ‘’Lüfer’’ yiyorum. Sanki denizden çıktığı gibi tabağıma gelmiş, hem ortamdan hem de tazeliğinden öyle bir hisse kapılıyorsunuz. Yanında servis edilen zeytinyağlı rezene ve super bir sosla lezzetlendirilmiş semizotu salatasıyla mevsimin en lezzetlisi olarak muhakkak denenmesi gerekenler arasında.
Bu kadar balıktan sonra ‘’Sufle’’ elbetteki çok iyi gider. Güveçte yapılan ve çikolatası oldukça lezzetli olan gerçek bir sufle bu. Sakın volcano sanmayın.
Ortamı ve yemeklerinin lezzeti itibariyle turistlerin de bayıldığı yani her açıdan İstanbul’a doydukları mekanların başında geliyor Sardunya Yalı Karaköy. Ayrıca özel davetler, kutlamalar, kokteyller, grup yemekleri, iş ve aile toplantıları için de inanılmaz uygun bir mekan. Tavsiye ederim, aklınızda bulunsun. En guzel özelliği ise park probleminin olmamasi. Karakoy mekanlarında genel bir sıkıntıdır bilirsiniz. Mekan öğlen 12:00’den gecce 04:00’e kadar açık. Yemek sonrasında eğlenceli bir bar ortamı da sizi bekliyor üstelik.
Oğlenleri de servis veren mekan 200 kişilik kapasiteye sahip. Gidin, görün, deneyin, kutlamalarınıza yer arıyorsanız, yabancı misafirlerinize İstanbul’u yaşatmak, hissettirmek istiyorsanız, ailenizle hoş bir aksam geçirmek niyetindeyseniz, dostlarla toplanıp uzun ve keyifli bir yemek mekani ariyorsaniz işte size benden güzel bir öneri… Sardunya Findikli; rezervasyonunuzu yapmayi unutmayin çünkü rağbet gören bir yer.
Karşılama- *****
Servis- *****
Menü- *****
Dekor- *****
Ambiyans- *****
Fiyat- *****
Hijyen- *****
Sporcu dostluğu- *****