Evet yanlış duymadınız, bin kişilik kapasitesiyle gerçekten de dünyanın en büyük köftecisi ünvanına sahip olan Filizler Köfte Üsküdar şubesi aynı zamanda inanılmaz bir manzaraya sahip. İstanbul’da yaşadığınızı bu kadar derinden hissedeceğiniz bir mekan daha yoktur. Kız Kulesi’ni, Tarihi Yarımada’yı komple karşınıza alıp, Avrupa yakasını yaklaşık 210 derecelik panaromik bir bakışla keserek keyifle yemek yiyorsunuz. Tabi o zengin menüden ne seçeceğinize karar vermek en zor işiniz. Bunu da söylemeden edemeyeceğim.
Mekan harika, dekorasyonu, manzarası, oturma düzeni çok iyi. Köfte konusunda abartmışlar, her zevke uygun bir seçenek illaki var. Buradan memnun ayrılmamanız gerçekten çok zor. İstanbul’un en muhteşem manzarasına sahip yerlerden biri olması da cabası. Haftaarası iki bin, haftasonları da dört bin kişilik bir sirkülasyona sahip olduğunu öğrendiğimde gerçekten çok etkilendim.
Oturduğunuz her masadan aynı manzarayı görebiliyor olmanız hem şaşırtıcı hem güzel. Herhangi bir masayı seçtip oturduğunuzda Ayasofya’sı ile, Sultan Ahmet’i ile 5 bin yıllık Tarihi Yarımadayı kucaklıyorsunuz. Galata köprüsü ve Galata Kulesi’nde geziniyor gözleriniz… Karaköy, Kabataş, Dolmabahçe ve Beşiktaş’ı sıra sıra keyifle izliyorsunuz. Ta ki Boğaziçi Köprüsüne kadar… Bir yandan da Kız Kulesi ve Boğaz gözlerinizin önünde size gülümsüyor.
Filizler Köftecisi’nin hikayesine şöyle bir değinecek olursak; 20 senedir Tuzla restoranında, lezzetini ispat etmiş olan bu usta köftecinin yurt içinden ve yurt dışından sayısız müdavimleri oluşmuş durumda. Tuzla restoranı tamamen ahşap kütük tarzı yapısıyla da doğal, samimi bir atmosfer oluşturmuş, orayı da görmenizi tavsiye ederim. 2010 yılında Filizler ikinci restoranını Salacak sahilinde, Kız Kulesi’nin karşısında açmış. 1000 kişilik bir köfteci restoranı olmaya cesaret etmek kolay bir iş değildir.
Filizler Köftecisi’nin ürünlerinde kullandığı etler Balıkesir’de onlara özel üretim yapan bir hayvan çiftliğinden temin ediliyor. Hayvanlar kendi tesislerinde kesiliyor, tüm ürünler günlük olarak Tuzla’da üretiliyor, oradan Ümraniye ve Üsküdar şubelerine dağıtılıyor. Filizler Köftecisi kendi konseptini uygulamak için genelde mustakil binaları seçiyor, şubeleşmek istemiyor, frenchize vermiyor, avm köftecisi olmak istemiyor. Dev ama butik bir köfteci olmak da sıradışılıklarının en büyük göstergesi.
Menüsünde kendi meşhur “Filizler Köftesi”nin yanında Kaşarlı Köftesi, Kasap Köfte, Acılı, Sebzeli ve Sucuk Köfte ile beraber Izgara Et Çeşitleri, Izgara Tavuk Çeşitleri, Steak Et Ürünleri bulunuyor. Yeni tatlar, farklı lezzetler için de yeni ürünleri menüsüne ekliyor. Filizler. “Steak Köfte” bu alanda çok başarılı bence. Filizler’in çocuklar için de kurtarıcı ve lezzetli bir burgeri var ismi: “Filizburger”.
Ağızda çok güzel dağılan, kaşarıyla pastırmasının lezzetine bayılacağınız ve ciddi manada hafif olduğunu söyleyebileceğim ‘’Paçanga Böreği’’ mutlaka denenmesi gerekenler arasında.
Filizler Köfte herhangi bir yörenin köftesi değil Filizler’in kendine özgü olarak yaratmış olduğu efes bir lezzet. En beğenilen efsaneleşmiş köfteleri olarak bunu mutlaka denemenizi öneriyorum. Ben içinde Acılı Köfte, Filizler Köfte ve Kaşarlı Köfte’nin miks halde bulunduğu Karışık Köfte tabağını seçtim. Hepsinin tadına bakmak istedim, hepsi birbirinden güzeldi, özellikle acılı köfteye ‘’off…’’ diyorum. Farklı lezzetleri birarada denemek isteyenlere bu tabağı şiddetle öneririm.
Köftenin yanına en güzel gidecek olan salata kuşkusuz piyazdır. Burada piyaz sossuz olarak geliyor. Sos ayarlaması misafirlerin insiyatifine bırakılmış, gereken tatlandırıcı soslar da beraberinde masanıza geliyor. Sanırım amaç köftenin lezzetini mümkün olduğunca ön planda tutmak.
Akdeniz Salata’yı da oldukça başarılı buldum, piyazı fazla tercih etmeyen benim gibi insanlar için biçilmiş kaftan, köftenin yanına gerçekten çok yakıştı.
Köftelerin en önemli özelliği yüzde doksan oranında et ağırlıklı olmaları. Ekmek ve baharat oranı az, et oranı da maksimumda tutulmuş. Porsiyonlar da oldukça büyük. Mesela içinden adeta bir şelale gibi kaşar fıskıran Kaşarlı Steak Köfte 220gr. olarak servis ediliyor. Fiyatlarının bazı insanlara yüksek geliyor olmasına istinaden bu açıklamayı yapma gereği gördüm. Bu manzaraya, bu mekana, bu lezzete ve bu porsiyonlara göre bence fiyatlar ideal.
375 gr olarak servis edilen dev T Bone Steak kocaman tahtasında gelip de masaya yerleştiği anda gözü gönlü doyuruyor zaten. Orta pişmiş tercihimi kullandığıma da oldukça memnun oldum, et hakikaten yumuşacık ve çok lezzetliydi, tek başına bitirmesi zor olan bu tabağı rahatlıkla iki kişi paylaşabilir yanında da bir porsiyon köfte deneyebilirsiniz.
Filizlerde kahvaltı da ayrı bir keyif olur bence. Osmanlı Tabağı, İstanbul Tabağı ve Üsküdar Tabağı olmak üzere 3 seçenekten kendinize uygun olan içeriği seçebilirsiniz.
Tüm etler ve köfteler odun kömürü ateşinde ızgara olarak servis edildiğinden dolayı gezdiğim her mekanda özellikle dikkat ettiğim bir husus olan ‘’Sporcu Dostu Yemekler’’ kriterimi yüzde yüz sağlayan bir mekan burası. Protein ağırlıklı ve sağlıklı beslenenlere, sporu bir hayat biçimi edinmişlere de özellikle tavsiye ederim.
Karşılama- *****
Servis- *****
Menü- *****
Dekor- *****
Ambiyans- *****
Fiyat- ****
Hijyen- *****
Sporcu dostluğu- *****