Güzel kumsalları, gecce hayatı ve kumarhaneleri ile bolca turist çeken Kıprıs’a @kibristurlari #ssctur ile gittik. Türkiye’de üniversite kazanamayan ama çok uzağa gitmek istemeyen, kumara bayılan ve ara ara oynamak isteyen insanlarımızın deniz ve kumunu ikinci plana atarak gittiği, Türkiye’nin güney kıyısına 65km uzaklıkta yer alan bu kocaman Akdeniz adasını hakkıyla gezdik. Biz daha çok ‘Kıbrıs Sorunu’ olarak bellemiş olsak da %70’i Rum, %30’u Türk olan bu memleketin kuzey ve dogu bölümü 1983’ten beri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve tam da bir Türk’e yakışır cinste keyfi. Meşhur ‘’Kıbrıs Eşeği’’, bildiğiniz ele benzeyen ‘’5 Parmak Tepesi’’, oğlak etinden geleneksel Fırın Kebabı, adını bu yemeğin yaratıcısı olan Tali adındaki bir şeften alan ‘’Şeftali Kebabı’’, hellimi, dünyaca ünlü patatesi, diken inciri, acı kahvesi bir yana kumarhaneleri ayrı yana çok renkli ve eğlenceli bir ada Kıbrıs Adası. Özellikle kalabalık arkadaş gruplarınızla hafta sonu için değişik bir kaçamak fikri olabilir. Hem deniz, kum güneş üçlüsüyle biraz dinlenir, hem keşfe çıkıp pek çok yer görebilir hem de akşamları casinolarda eğlencesine oyunlar oynayabilirsiniz. Tabi abartmamanızı öneririm. Kumar iyi bir şey değil. İşi eğlence olmaktan çıkartırsanız can sıkabilir. En iyi kumar hiç oynanmayandır, paranız cebinizde kalır. Kaybedilmeyen paraysa en risksiz kazançtır. Parayla oyun olmaz. Aman diyim!
Lefkoşa’da şehirler yok, kazalar var. Tek bir şehir var, başkent Lefkoşa Girne ve Magosa da Lefkoşa’nın kazaları olarak adlandırılıyor.
Girne Kalesi’nin tepesine kadar Cennet vatanımızın yavrusunu kucaklamaya çıkmış gibiyim. Neden mi? Bu memlekette trafikte korna çalan yok, hırsızlık yapan yok, suç oranı yüzde 3, maaşlar çok, çalışma saatleri az, herkes herşeye boşvermiş, kendini keyfe vermiş, kafalar rahat olunca birbiriyle kavga eden de yok. Sabrı çok, iyilikte sınır tanımayan insanlar ülkesi. Rüya gibi gelse de esasen normali böylesi.
Girne’de görülecek yerler arasında Girne Kalesi ve keyifli saatler geçirip yiyip içebileceğiniz eski liman, buranın en hit semti Beylerbeyi, Girne’nin tümünü görebileceğiniz Bellapais manastırı, St. Hilarion Kalesi, Hz. Ömer Türbesi, 2300 yıl önce batan geminin parçalarının bulunduğu Batık Gemi Müzesi, Bufavento Kalesi, Halk Sanatları Müzesi, Mavi Köşk, Beşparmak Dağları, Kantara Kalesi, Türk askerinin Yavuz Zırhlı gemisi ile ilk çıkartma yaptığı yer olan Yavuz Çıkartma Plajı, Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit düşen askerlerimizin yattığı Karaoğlanoğlu şehitliği, kilise ve manastırlar bulunuyor.
Güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit’in doğduğu yer olarak bilinen Karpaz’daki ‘Altın Kumsal, Caretta Caretta kaplumbağalarına ev sahipliği yapan Alagadi, Gazimağusa-Karpaz anayolu üzerindeki uzun ve kumluk bir plaj olan Glapsides, Girne yakınlarındaki Alsancak’ta, antik Lambousa kentinin göbeğinde yer alan Camelot, Karpaz’daki Altın Kumsal’ı ve Apostolos Andreas Manastırı’nı geçip asfalt yolu bitirdiğinizde karşınıza çıkan kumu beyaz denizi turkuaz oldukça davetkar Seabird isimli koy, Kıbrıs’ın en popüler beach lerinden olan Escape plajı ziyaret edebileceğiniz plajlar arasında yer alıyor.
Kıbrıslılarda çay kültürü pek yerleşmemiş; 1 tanesi 3 italyan kadar kahve içiyor. Kuru kahveci Mehmet Efendi’ye alışkın bünyelerimize hafif gelecek, kolay içimli bir Türk kahvesi olan Coni, daha sert içimiyle Oza ve yarı sert içimli Sultan buranın 3 duayeni.
Hem zengin, hem şaşalı, hem de lezzetli bi açık büfe görünce içimizdeki Recep İvedik canlanmak istese de, işimiz gereği iyi yemek, tarzımız gereği görsellik önce gelir elbette. Merit Park Hotel’in açık büfesi gercekten lezzetli. Adada Merit grubuna ait bir kaç adet otel bulunuyor. Merit Royal ve Merit Crystal Cove Hotel bunlar arasında en ön planda olanları. Konakladığımız Cratos Premium Hotel hem rahat hem de şaşalı, yeni açılmış olan Elexus Hotel oldukça havalı, Magosa’da bulunan ve merkeze 2 saat uzaklıkta yer alan Kaya Artemis devasa büyüklükte ve etkileyici, Nuhun Gemisi Hotel, Acapulco ve Grand Pasha da tercih edebilecekleriniz arasında bulunuyor.
Başkent Lefkoşa surlar içinde güzel tarihi binalarla dolu, dışında ise canlı bir şehir merkezi. Bu güzel fotoğrafı veren yer Kıbrıs’ın en büyük hanlarından biri olan ‘’Büyük Han’’. Osmanlılar’ın Kıbrıs’ı fethinden bir yıl sonra, 1572’de inşa edilmiş en gelişmiş mimarili eserler arasında bulunuyor. Burada bir Oza kahve attıktan sonra gezilecek yerler arasında; Barbarlık Müzesi, Bedesten, Haydar Paşa Camii, Selimiye Camii (St. Sophia Katedrali), Venedik Sütunu, Etnografya Müzesi, Büyük Han, Kumarcılar Hanı, Büyük Hamam, Arabahmet Mahallesi ve eski evleri, Derviş Paşa Konağı var.
Kıbrıs’ta her yerde güzel balık yemeniz mümkün ama esasen bu adada ocak başı kültürü çok gelişmiş durumda. Ete çok düşkünler… Genelde oteller açık büfe şeklinde hizmet veriyor. Kaldığınız otelden başka yerlerde yemek yemek isterseniz size birkaç mekan önerebilirim.
Grand Pasha otel’in terasında bulunan ocakbaşı, Cratos Hotel’in sahil kesimindeki ala cart restoranlar, özellikle Cratos Ocakbaşı, balıkta Mey blue, Misina ve yeni açılmış olan Hür Deniz, Şeftali Kebabında Niyazi’s, Kıbrıs’a özgü yemekler için Girne limandaki Kıbrıs evi ve Archway Restoran yeme içme önerilerim arasında ilk sıralarda olanlar…
Kıbrıs Adası şuan dünyada bölünmüş tek ülke durumunda. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti. KKTC kimlikliler hariç Türk vatandaşlarının asla adım adatamadıkları Rum kesimi yeşil hat sınırı ile ayrılıyor. Burada bulunan evlerin bir kapıları Rum kesimine bir kapıları Türk kesimine açılıyor.
Kıbrıs’ı benimle beraber kanlı canlı yaşayabileceğiniz eğlenceli ve bilgilendirici videom ‘’Berrak Mekanlarda’’ youtube kanalımda…