Eski bir Florya sakini olarak sahilimizin ihtişamıyla dikkat çeken kocaman restoranı Hak Evrensel Hatay Sofrası’nı denemeden edilmemeli derim. Burası tam manasıyla gerçek bir Antakya’lı. Özellikle ilk fırsat bulduğunuz Pazar gününde konuyu komşuyu, eşi dostu hatta tüm mahalleyi toplayın ve kahvaltıya gidin. Ortadoğu ve özellikle Hatay sofrasına ait tat ve dokunuşlarla taçlanan 150’nin üzerinde farklı çeşit yemeğin sunulduğu büfelerde kaybolun. Tıka basa yiyin, sınırsız çay ve meşrubatlar da cabası olmak üzere kişi başı 47 TL (Hafta içi 40 TL) ödeyin. Bir de üstüne Antakya’nın en güzel mal varlığı olan künefeyi, kadayıfı ve katmeri kendinize ödül edin. Ben öyle yaptım ve çok mutluyum. İyi bir kahvaltı kimi mutlu etmez ki?
Mekanın önünde aracınızı güvenle bırakabileceğiniz valesi var. İçeri girer girmez ferah ve temiz bir ortamla karşılaşıyorsunuz. Oldukça büyük ve zengin açık kahvaltı büfeleri daha görür görmez karnınızdan önce gözleriniz doyuyor. İster açık havada ve denize daha yakın olan teras kısmında, isterseniz de içerde kliması oldukça güçlü çalışan deniz manzaralı salonda oturabilirsiniz.
Kahvaltıda oruktan haşlanmış veya kızarmış içli köfteye, humustan taze zahter salatasına, semsek pidesinden türlü türlü pide ve ekmek çeşitlerine kadar sabah sabah her damak zevkine uygun lezzetler mevcut. Peynir çeşitlerinin içinde kaybolmamak elde değil. Masanıza gelen puf ekmekler taş fırınında yapılırken etrafa mis gibi kokusunu yayıyor. Mekan o kadar temiz ki pırıl pırıl parlıyor. Açık mutfağın verdiği güven hissi de cabası.
En önemli hususa değinmek istiyorum. Acı yeme konusunda iddialı olan kişiler özellikle size sesleniyorum. Sizler kolay kolay her acıyı beğenmezsiniz, yeterli derecede acı bulamadığınızdan hep şikayet edersiniz. Garanti veriyorum doğru adrestesiniz. Size dalında kurutulmuş acı Hatay biberinden yapılan ultra hatta mega acı ‘’Biberce’’yi öneriyorum. Ortadoğu’nun vazgeçilmezi ‘’Humus’’ burada farklı olarak toz susam ile yapılıyor, oldukça lezzetli. Taze olarak salamura edilmiş zahter salatası da en beğendiklerim arasında yerini aldı. Yoğurtlu buğday salatasına gerçekten doyamadım. Burada çok farklı şekilde yapılan ve gerçekten enfes bir tad olan süzme yoğurdu da masanızdan eksik etmemenizi şiddetle öneriyorum.
Orjinal olduğu, tam yerinden geldiği için biraz daha tuzlu olan örgü peyniri, baharatlı çökelek, çeçil peyniri, tam sevdiğim sertlikte ve kokusuz olduğu için gönlüme taht kuran beyaz peynir, koyun sütünden yapılan el yapımı köy peyniri, eski kaşar, yine Hatay’dan gelen otlu peynir ile bir peynir tabağı hazırlamama yardımcı olan dünya tatlısı mutfak şefi Erhan Parmaksız ve Büfeden sorumlu Ahmet Pekteze sayesinde hem güzel seçimler yaptım hem de doyurucu bilgiler aldım. Bir restoranın başarısının yüzde 60’ının orada çalışan personelin kalitesinden geçtiğini düşünüyorum. Bilgi sahibi, donanımlı, kibar, seçimler konusunda sizi doğru yönlendirebilecek kapasitede insanlar sizi o mekana bağlar. Bunun örnekleri olarak gördüğüm bu iki insanı da sizle paylaşmak istedim.
Tamamı yöresinden gelen kuru yemiş büfesi de oldukça zengin. Kan yapan sağlıklı atıştırmalıklar bünyeye herzaman lazımdır. Masanızdan eksik etmeyin derim.
Güveçte menemen dumanıyla masanıza geliyor, dumanı da sıcaklığı da hemen geçsin de yiyelim diye dört gözle bekliyorsunuz. Bir türlü soğumuyor olması büyük ızdırap, görüntüsünün beş katı kadar da lezzetli.
İçli köftenin haşlaması favorim. Zeytinyağı ve nar ekşisi ile servis ediliyor, arka arkaya beş tane bile yiyebilirdim o kadar söyleyeyim. İçli köftenin dış hamurunun tok ve lezzetli olmasının sebebi önce fırınlanıp sonra haşlanıyor olması sanırım. Gerçekten müthiş bir lezzet.
Mutluluğun formülü çok açık; tatlı büfesinden seçilen katmer mi dersiniz, kadayıf mı, irmik helvası mı yoksa benim favorim olan cennet çamurlu tartalet mi? Ne derseniz deyin ama o tartaleti yemeden etmeyin. İncecik yufka içerisine doldurulmus bol fıstık, bal ve kaymakla taş fırında pişen ‘’Katmer’’ enerjinize enerji, gücünüze güc, canınıza can katıyor adeta. Katmer o kadar ince ve o kadar lezzetli ki bir yerden sonra kaç tane yediğinizi sayamıyorsunuz. Antakya’nın künefesi, kadayıfı tartışmasız bir numaradır ve burada çok güzel yapılıyor ama gelin siz bir de kadayıf, tereyağı, bal ve fıstıkla yapılan ‘’Cennet Çamuru’’ adını verdikleri yeşil karışımla doldurulan tartaleti deneyin. Yıkılan bir lezzet. Aynı karışımı mantarın içine doldurup üzerine framboğaz sos dökerek de yapıyorlar, o da ilginç ve denenmesi gereken bir lezzet. Şahsen ben bayıldım.
Bu bomba kahvaltının ardından ister Everest’e tırmanın, ister çölleri aşmaya kalkışın, ister 45 km maraton koşusuna katılın, emin olun ki çıkartacak güce sahip olacaksınız. Yarışmacılar, sporcular, güce ihtiyacı olanlar veya sadece mutluluk arayanlar için şiddetle öneririm. Her mekanda özellikle dikkat ettiğim bir husus olan ‘’Sporcu Dostu Yemekler’’ kriterimi et çeşitlerinin bolluğuyla ve enerji veren kahvaltısıyla (tabiki fazla kaçırmamak şartıyla) büyük ölçüde sağlayan bir restoran burası. Denize nazır konumuyla içinizi ferahlatıyor olması da ayrı bir güzellik. Bu kadar çok çeşide, kaliteye, lezzete ve konumuna göre fiyatı çok uygun. İlk fırsatta Hak Evrensel Hatay Sofrası’nın kahvaltısını denemenizi öneriyorum.
Kahvaltının ardından Hak Evrensel Sofrası’nın müdürü, aynı zamanda eli kolu ve açıldığı günden beri herşeyi olan Zafer Toruç Bey’in özellikle önerdiği iki kebabı daha denedim. Biri içi bol fıstıklı, Şam usulü ‘’Padişah Kebabı’’ diğeri de Antakya’da Kuzey Tepe Kebabı olarak bilinen, buradaki adıyla ‘’Sultan Kebabı’’. İkisi de sunumuyla, lezzetiyle, üzerindeki incecik hamurdan açılıp taş fırında pişen baharatlı lavaşıyla enfesti. Kebapları da oldukça zengin. Mutlaka deneyin derim. Metrelik Padişah Kebabı, metrelik Sultan Kebabı, 8 kişilik Hatay Kebabı, 3 kişilik toplu kebap kalabalık geldiğiniz yemekler için çok ideal olacaktır.
Florya civarında oturmuyorsanız bile yolunuz Florya’ya düşerse -ki bence düşmeli, Hak Evrensel Hatay Sofrası’nda güçlü bir kahvaltı edip sonrasında sahil boyunca keyifli hatta sıkı bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ardından sahilimizin havalı alışveriş merkezinde vakit geçirebilir ve belki de dünyanın en büyük tematik akvaryumu olan İstanbul Akvaryum’u gezebilirsiniz.
Karşılama- *****
Servis- ****
Menü- *****
Dekor- ****
Ambiyans- *****
Fiyat- *****
Hijyen- *****
Sporcu dostluğu- ****